75. Venedik Film Festivali programı, son yıllarda hep olduğu gibi Oscar sezonunun iddialı yapımlarından birkaçına ev sahipliği yapmış; bunları da, ekipler oradan hemen Telluride ve Toronto festivallerine geçebilsin diye ilk günlere yerleştirmişti. Dolayısıyla fişek gibi bir başlangıç yaptı Venedik. İlk birkaç günün heyecanı, tüm festivali taşımaya yetti. Fakat sonrasında ne filmler aynı derecede güçlüydü ne de festivali takip eden kalabalık aynı kaldı. Son günlerini oldukça tenha geçirdi Lido Adası.
Guillermo Del Toro’nun başkanlığını yaptığı ana yarışma jürisinin tercihleri de aynı yapıyı tekrarladı. Festivalin en güçlü iki filmi Roma ve The Favourite büyük ödülleri paylaştılar. Alfonso Cuarón, Netflix yapımı Roma ile Altın Aslan’ın sahibi oldu. Etkisi festivalin sonuna kadar süren, yarışmada açık ara en iyi olduğu tartışmaya kapalı bir yapımdı zaten.
Yanında Christoph Waltz, Naomi Watts, Taika Waititi gibi isimlerle birlikte Del Toro’nun popülere meyleden bir jüri başkanı olacağı tahmin ediliyordu. Bu iki filmin dışında, birçok kilit ödülü kağıt üstünde ilk akla gelecek isimlere vermesi de şaşırtmadı. Senaryo ödülü verilecekse akla hemen Coen Kardeşler gelir tabii. Jacques Audiard’ı ödülsüz göndermek de olmaz. Ana yarışmanın tek kadın yönetmeni Jennifer Kent’e, hele bir de filmin gösteriminde yaşanan tatsızlık, cinsiyetçilik tartışmalarına sebep olmuşken, ödül vermemek düşünülemez. Van Gogh’u canlandıran Willem Dafoe? Elbette En İyi Erkek Oyuncu. Fakat Roma hariç bütün ödüllerin İngilizce filmlere gitmesi, dünya sinemasının böylesine görmezden gelinmesi gerçekten tartışmalı bir karar.
Risksiz, hatta ezbere denebilecek ödüller dağıtıldı yani ana yarışmada. Brady Corbet’in ikinci yönetmenlik denemesi "Vox Lux", yaratıcı dramatik belgeselleriyle ünlü İtalyan sinemacı Roberto Minervini’nin "What You Gonna Do When the World’s on Fire?", en çok Tetsuo filmleriyle tanınan Shin’ya Tsukamoto’nun kapkara bir enerjiyle dolu filmi Zan (Killing) gibi risk alan cesur yapımlar ise ödülsüz döndü. FIPRESCI ise László Nemes’in Cannes’dan reddedildiği dedikoduları çokça konuşulan "Sunset " filmine giderek başka bir sürpriz yarattı.
Yunan sinemacı Athina Rachel Tsangari’nin jüri başkanlığını yaptığı Orizzonti (Horizons) bölümünde çok daha isabetli, hakkaniyetli ödüller dağıtıldı diyebiliriz en azından. Mahmut Fazıl Coşkun’un "Anons " filmiyle Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldüğü bu bölümde, En İyi Film Tayland yapımı "Manta Ray", En İyi Yönetmen ise "Ozen " (The River) filmiyle Kazak sinemacı Emir Baigazin seçildi.
Anons aynı zamanda İtalyan Ulusal Gazeteciler Birliği tarafından En İyi Akdeniz Filmi seçildi.
Ödüllerin listesi şöyle:
ANA YARIŞMA
Altın Aslan (En İyi Film): Roma, Alfonso Cuarón
Gümüş Aslan (Jüri Büyük Ödülü): The Favourite, Yorgos Lanthimos
Jüri Özel Ödülü: The Nightingale, Jennifer Kent
Yönetmen: The Sisters Brothers, Jacques Audiard
Senaryo: The Ballad of Buster Scruggs, Ethan Coen & Joel Coen
Coppa Volpi, Kadın Oyuncu: The Favourite, Olivia Colman
Coppa Volpi, Erkek Oyuncu: At Eternity’s Gate, Willem Dafoe
Marcello Mastroanni Ödülü, Genç Oyuncu: The Nightingale, Baykali Ganambarr
FIPRESCI Ödülü: Napszállta (Sunset), László Nemes
ORIZZONTI (HORIZONS)
En İyi Film: Kraben Rahu (Manta Ray), Phuttiphong Aroonpheng
Yönetmen: Ozen (The River), Emir Baigazin
Jüri Özel Ödülü: Anons, Mahmut Fazıl Coşkun
Kadın Oyuncu: Tchelovek Kotorij Udivil Vseh (The Man Who Surprised Everyone), Natalya Kudryashova
Erkek Oyuncu: Tel Aviv on Fire, Kais Nashif
Senaryo: Jinpa, Pema Tseden
Twitter: aliercivan