Pin Cushion fragmanında aile bağlarına özgün bir yaklaşım var. Masalsı bir havaya bürünen hikaye türünün yepyeni örneği olan "Pin Cushion", yaratıcı görselleri ve güçlü performansları ile öne çıkıyor. Prömiyerini yaptığı Venedik Film Festivali'nden olumlu eleştiriler alan film, ilgi çekici bir atmosferi seyircilerinin önüne sunuyor.
Birbirlerine bağlı anne-kız Lyn ve genç Iona yeni bir şehre taşınır. Yeni yaşamları için oldukça heyecanlı olan anne kız, küçük bir çift kişilik yatağı paylaşan, sıkı bir bağları olan bir ikilidir. Lyn ve Iona tüm zamanlarını birlikte geçirir; dans eder, yemek pişirir ve sanat kursuna giderler. Yeni hayatına uyum sağlamaya çalışan Iona, okulda yeni arkadaşlar edinir. Fakat bu yakınlaşması Iona’nın en yakın arkadaşı olmaya alışkın annesinin kendisini dışlanmış hissetmesine neden olur. Bu süreçte Lyn de komşuları Belinda ile arkadaşlık etmeye başlar. Anne kız birbirlerine her şeyin iyi olduğu izlenimini verse de aslında işler ikisi için de yolunda değildir. Iona'nın destekçiden çok sırttan bıçaklayıcı olan okul arkadaşları, ergenlik sorunları ve anne-kız ilişkilerinin yeni yeni girmeye çalıştığı kalıp ikisi için de oldukça zorlu bir ip üstünde yürüme oyununa dönüşür...
Başrollerini Iona rolünde, Han Solo: Bir Star Wars Hikayesi'nde Lexi rolünde gördüğümüz Lily Newmark ve Lyn rolünde Joanna Scanlan'ın üstlendiği dram filminde Sacha Cordy-Nice Bethany Antonia, Saskia Paige Martin ve Charlie Frances de yer alıyor.
Yönetmenliğini ve senaryosunu Deborah Haywood'un üstlendiği dram filmi 20 Temmuz'da Amerika'da vizyona girecek.