Nazi Almanyası incelemesi The Captain'dan fragman geldi. Robert Schwentke’nin yönetmen koltuğunda oturduğu filmde askeri düzen içerisindeyken ezilen bir adamın, gücü eline aldıktan sonra yaşadığı değişim anlatılıyor. Filmin başrolünü ise genç İsviçreli oyuncu Max Hubacher üstleniyor.
İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesine az bir zaman kala, genç Willi Herold hayatta kalmak için savaşmaktadır. Asker kaçağı olan Will, şans eseri terk edilmiş bir Nazi yüzbaşı üniforması bulur. Üçüncü Reich rejiminin son, çaresiz haftalarında Will'in hayatta kalabilmek için en büyük şansı bir Nazi askerini taklit etmektir. Planını uygulamaya koyan genç adam, sadece sıcak kalmak için çaldığı bu takımın cazibesiyle bezenmiş olduğunu fark eder. Almanlar, onun kim olduğunu sorgulamadan onu lider kabul etmektedir. Kendi kendini yüzbaşı ilan eden Will ile birlikte vahşetin geçit töreni başlar. Will kısa sürede sosyal uygunluğun ve engellenmemiş politik gücün sonuçlarının derin bir hatırlatıcısı haline gelir. Bir üniforma insanın karakterini değiştirebilir mi?
Eşzamanlı olarak tarihsel bir doktora, kapkara bir komedi ve sosyolojik bir tez çalışması olan "The Captain"ın senaryosunda da yönetmenin imzası var. "The Captain" faşizmi, en vicdansız ve acımasız olanların oynadığı bir oyun sistemine dönüştüren acıklı bir piramit şeması yaratıyor. Bari Uluslararası Film Festivali ve San Sebastián Uluslararası Film Festivali'nden ödülle dönen siyah-beyaz film, prömiyerini ise Toronto Uluslararası Film Festivali'nde yaptı.