Filmin ilk gösterimi !f İstanbul Film Festivali'nde gerçekleşti ve hıncahınç dolu bir salonda izledik filmi. Festival izleyicisinin tepkileri nasıldı?
Şok. Sadece şok. Çünkü kimsenin bilmediği bir mikro gerçekle tanıştılar. Bu insanlar burada yaşadılar ve gerçektiler. İnanılmazdı. Yanıma ağlayarak bir çok insan geldi "hayatım boyunca arada kalmış duygularımın hepsini anlattın diye. Ben de sarıldım ve birlikte ağladık.
Filmin aslında çok net bir mesajı var; "Ya sev, ya terket" Tam da şu sıralar sadece gençlerin değil, her yaş grubunun bir şekilde gitmeyi düşündüğü / istediği zamanlarda Arada çıka geldi. Sen ne düşünüyorsun bu konuda?
Filmle cevap veriyorum bu soruya. Bu yüzden 2,5 senemi bu filme yatırdım. Artık yaşadığı şehre farklı bir ruhta bakan yepyeni bir jenerasyona ihtiyacımız var. Doksanlı yıllarda ben büyürken de herkes “Bu ülkeden hiçbir şey olmaz abi.” diyorlardı. Ben 30 yaşıma geldim, hala aynısını söylüyorlar. Ben öleceğim, hala aynısını söylemeye devam edecekler. Artık sıkılmadık mı bu laftan?
90'lar demek, senin için tam olarak ne ifade ediyor? Ya da yıllar düşüncelerini nasıl değiştirdi?
Yurt dışında yaşayınca her şeyin bir virüs olduğunu anladım. Bütün bu düşünce tarzı birer virüsmüş. Farkında bile değilmişim. Çünkü dünya zaten şu anda iğrenç bir yer. Nereye giderseniz gidin, dünyanın her yerinde kültürsüzlük bir değere dönüşmüş durumda. Doksanlı yıllar bu virüsün ilk çıkış anı gibi geliyor bana. O yıllarda yaşayanlar, çok zorluk yaşadı. Ama şimdi o döneme baktığımızda etrafımızdaki herkesin, “Muhteşem yıllardı abi.” dediklerini duyuyorum. Hiç öyle değildi. Bu nostalji ile hiçbir yere gidemeyiz. Gelecek şu anın içinde gizli. Her şey 'an’ın içinde gizli. Bunu fark ettiğinizde, yer yerinden oynuyor.
Önümüzdeki dönemde Mu Tunç imzalı başka projeler de görebilecek miyiz?
Evet. İnanılmaz bir şekilde geliyorum. Yine yerinden oynatıcam taşları. Çok eğlenceli şeyler olacak.
Röportaj: Hande Kara