Demet Evgar ismi baştan beri var mıydı kafanızda?
Demin de dediğim gibi, bu hikayeyi yurt dışı için yazmıştım ve karakterimiz daha ileri yaştaydı. O yüzden ben Serra Yılmaz’ı düşünerek yazmıştım. Fakat o hali hayata geçirilemeyince ve Türkiye’ye uyarlanınca başka arayışlara girdik. Karakteri daha gençleştirsem daha ilginç bir hikaye olabileceğini düşündüm. Senaryo kaç kişiye gitti, kaç kişiyle görüştük inanın hatırlamıyorum. Demet sonuncu isimlerden biriydi fakat, olabilecek en güzel Neslihan oldu. İlk görüşmemizden itibaren hayran oldum, senaryoyu çok iyi anladığını bana gösterdi ve filme çok şey kattı. Onunla yolumuz kesiştiği için çok mutluyum. Yeniden çalışmayı da çok istiyorum ayrıca, kendisine de defalarca söyledim.
Sanki Neslihan karakterinin bir tık sonrası, bir süredir sosyal medyada takip etmesek de maruz kaldığımız ve Gelinlerin Tatlı Telaşı diye anılan, kurdelalı kurabiyeler, dantel örtülü meyve sunumları yapan akımın temsilcilerinden biri olurmuş gibi.
Neslihan kendini daha üst sınıf bir aşçı olarak görüyor aslında. Baya gurme, hatta yemek tasarımcısı. Filmdeki yemekleri gerçekten bir yemek tasarımcısı hazırladı, tarifleri de o yazdı; Şefika Hanım. Ama Chef yazılıyor, Chefika yani. Hatta filmdeki televizyon programının sunucusu da kendisi.
Buradan yola çıkacak olursak, Neslihan sosyal medyaya aşina bir karakter olsaymış, Instagram fenomeni falan olabilirmiş.
Evet, ama Neslihan çok içine kapanık bir kadın. Tamamen kendi iç dünyasında yaşıyor, evden çok az çıkıyor. Biraz da kocasının baskıyla sosyal medyada da varlığı yok.