Hesabım
    Kürtaj Korkusu!

    Türk korku filmi Araf...

    Yerli sinemacılar 2000'li yıllarda korku türünü keşfetti... Gelecekte sinema araştırmacıları, şu an yaşadığımız korku çılgınlığını herhalde bu şekilde değerlendirecekler...

    Şüphesiz sinema tarihimizde değişik dönemlerde ufak tefek korku denemeleri var. Fakat türde bu kadar çok ürünün verildiği başka bir dönem yok.

    Peki şikayetçi miyiz? Kesinlikle hayır. Hatta, genelde filmleri beklentilerimizi yüksek tutmadan izliyor ve atılan her adımın önemli olduğunu biliyoruz. Zamanında Okul için gerçekten heves kırıcı eleştiriler yazıldığında, inatla filmin yeni denemeler yapılması için desteklenmesi gerektiğini savunmuştuk.

    Şüphesiz, Büyü ve Dabbe gibi zayıf örnekler gerçekten bu türün henüz anlaşılmadan denendiğini düşünmemize de yol açtı.

    Ama Büyü'nün en azından mekan kullanımı konusundaki başarısı, Dabbe'nin ise anlamsız konseptine rağmen tedirgin etme konusundaki etkisi, filmleri tür sineması içinde bir yere koyabilmemizi sağladı.

    Bu anlamda ilk denemeler daha anlaşılabilir örnekler oluyorsa da, her filmin öncekilerin hatalarına düşmemesi gerekiyor. Gen mesela bu korku filmleri döneminde eli yüzü düzgün bir çalışma olarak öncüllerinin önüne geçti. Ki yerel kültürle çelişen yönleri de yok değildi. Aynı problemin inandırıcılık sorunu olmayan Beyza'nın Kadınları için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz...

    Bunları neden söylüyoruz? Çünkü yeni bir korku filmi önümüzdeki aylarda vizyona girecek. Yönetmenliğini kısa filmci Biray Dalkıran'ın yaptığı, senaryosu Hakan Bilir tarafından yazılan Araf'tan bahsediyoruz.

    Kürtajla alınan bir bebeğin geri dönüşü olarak özetlenebilecek öyküsü ve afiş tasarımı ile J-horror izlenimi uyandıran bu korku filmi bakalım, önceki denemelere göre nerede yer alacak.

    Bu sorunun cevabı Eylül veya Ekim'de...

    facebook Tweet
    Öneriler
    Back to Top