Hesabım
    7. MUFF Direktörü Suat Köçer'le Festival ve Sinema Üzerine Bir Sohbet!

    Suat Köçer'le hem festivali konuştuk hem de sinemayı şöyle bir masaya yatırdık...

    “Vizyon filmleri” ve “festival filmleri” ayrımı ülkemizde çok keskin. Malatya Uluslararası Film Festivali bunun önüne geçebilmek adına oldukça itinalı bir seçki hazırlamış. Bu tür bir engel diğer festivaller için nasıl aşılabilir?

    1990 öncesi eski Türk sinemasında bu sorun yoktu. Hatta seyirci oldukça entegreydi. Halkın bire bir dahil olduğu bir denklem vardı onda. Mustafa Kutlu diyor ki, sinemanın şartı üçtür. Bir; film. İki; salon. Üç; seyirci. Yeni Türkiye sinemasının seyirciyi konumlandırma problemi var. Festivaller zannediyorlar ki; vizyon seyircisi ile festival seyircisi çok farklı. Aslında iki kitle büyük ölçüde aynı seyirci. Seyirci, festivallerin daha alternatif filmlere ev sahipliği yaptığını biliyor ancak festival seyircisi de aşırı durağan filmleri istemiyor. Afişinde festival ödülü sembolü olan filmlere sıkıcı olacağı korkusuyla gitmeyen ciddi bir kitle var. Festivaller deneysel, özgün, yeni anlayışlara ev sahipliği yapabilirler ancak “ana akım” dediğimiz, vizyonda seyirciyle buluşma oranı yüksek olan filmlere de yer vermeliler. Seyirciyi yok saymak çok yanlış bir adım. Ülkemizde çok izlenen filmler yadırganması değil, anlamaya çalışılması gereken bir konudur.

    Programda kadın filmlerine de ciddi bir yer ayrılmış.

    “Aile” bu sene festivalin seçkisine de yansıyan bir tema. Kadınların ön planda olduğu birçok filmimiz var. Önümüzdeki sene de böyle bir kaygıyı güdeceğimizi belirtebilirim. Kadın da, aile de bizim için çok önemli. Biraz da pozitif bir ayrımla seçkide yer verdik kadın filmlerine. Festivalimiz her kategoriyi kapsayan bir seçkiye sahip.

    facebook Tweet
    Öneriler
    Back to Top