- Modanın da bir sanat olduğunu söylemek yanlış olmaz. Sanatın iki farklı dalının bu şekilde harmanlanmasının zorlukları neler?
Sanıyorum en büyük zorluk hem moda üretiminin hem de filmlerin diğer sanat disiplinlerine göre daha fazla bütçe gerektiriyor olması. Neticede tasarlanmış kıyafetlerin seri üretime girmesi için ve filmlerin yapılabilmesi için para gerekiyor. Yine de festivalin görevlerinden biri de bu alanda yaratıcı çalışmaların sadece büyük bütçelerle değil mütevazı paralarla da yapılabilir olduğunu göstermek…
- Festivalin önümüzdeki yıllar için hedefleri neler?
En büyük hedefimiz üç yıl içinde gelmeyi başardığımız konumu daha da geliştirip dünyanın en önemli moda filmleri festivali olmak. Ayrıca 2018’den itibaren sadece yılda bir kez yapılan bir festival olmaktan çok farklı etkinlik ve projelerle yıl boyu faaliyet gösteren bir yapıya geçmeyi hedefliyoruz. Böylece Kasım ayındaki festival tüm yıl boyu yapacağımız etkinliklerin taçlandığı dev bir proje olurken yıl boyu gösterimler, atölyeler, söyleşiler, davetlerle sadece İstanbul’da değil yabancı moda başkentlerinde de önemimizi göstereceğiz.
- Geçtiğimiz yıllarda festivale ilgi nasıldı, bu yıl neler bekliyorsunuz?
Seyircimiz ilk seneden beri büyük ilgi gösteriyor sağ olsunlar. Her yıl da bu ilgi festivalin bilinirliğiyle artıyor elbette. Bu yıl da büyük bir ilgi bekliyoruz. Özellikle moda alanında eğitim alan gençlerin seyircinin en büyük dilimini oluşturacağından eminim. Biz de zaten festivali geleceğe yatırım olarak düşündüğümüzden bu durumdan da çok memnunuz.