Ana hikayenin yanı sıra Yusuf ve Nihal'in de üzerinde mesai harcanmış karakterleri var. Bu dengeyi nasıl oturttunuz; İbrahim'in hikayesinden kopma tereddüdü hissetmediniz mi?
Kıvanç Sezer: İbrahim’in ölüm ve yaşam arasında gidip gelen ve ölüme, yıkıma yakın duran hali beni çok üzüyordu. Seyircinin de üzüleceğini biliyordum. Üzülmesini de istiyordum. Ama bu depresyon halini reddetmesinden korkuyordum. Umuda ve yaşama; hayallere ve geleceğe bakan bir tarafı da olmalıydı bu filmin. O da Yusuf üzerinden şekillendi. Nihal’in de hikayeye dahil olmasıyla gelecek, mutluluk ve biraz da mizah ortaya çıkararak filmin genel depresif atmosferini dengelemek istedim. Bunu ne oranda yapıp yapamadığımı izleyenlerin takdirine bırakıyorum.