Hesabım
    Cannes'da Short Film Corner'da Gösterilen Gabra Filminin Yapımcısı Eda Sürmeli ile Bir Araya Geldik!

    69. Cannes Film Festivali'ne katılan film ekibiyle Türkiye pavyonunda buluştuk.

    Eda Sürmeli kimdir, bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

    Eda Sürmeli: Ben İzmirliyim, bu sektöre ve yapımcılığa 7-8 sene önce girdim. Koreografım sahne sanatlarıyla ilgileniyorum. Bir Konya ziyaretinden sonra Hz. Mevlana’yı okumaya başladım. Yaklaşık 12 yıldır tasavvuf ile ilgileniyorum. Hayatımın bir anlamda felsefesi oldu. My Elit yapım da bu amaçla bir kurulmuş bir şirket. Ortaya çıkarttığımız tüm filmlerde İslam’ın güzel olan tarafını gösterme hedefindeyiz. Kısa metrajın yanı sıra uzun metraj ve gelecek yıllarda dizi projelerimiz de mevcut.

    Gabra kısa filminin hikayesi nasıl ortaya çıktı?

    Eda Sürmeli: Bu sene üçüncüsünü düzenlediğimiz bir kısa film festivali yapıyoruz; dünyanın ilk tasavvuf filmleri festivali Yed’i Velayet 7 Vilayet Kısa Film Festivali. Bu festival kapsamında da senaryo yarışması açıldı. Toplam 85 üniversite ile ortak çalışıyoruz geçen sene Ege Üniversitesinden  Batuhan Arıcıoğlu’nun senaryosuydu Gabra, bir mülteci hikayesi yazmıştı. Yahya Şirvani temasında 1. seçildi jüri tarafından. Senaryo bize geldiğinden itibaren çok heyecanlandık çünkü tam günümüzün konusu ve yarası olan bir hikayesi vardı. Güncel olması tüm ekip olarak bizi çok etkiledi.  Geçen sene Kültür Bakanlığı, Başbakanlık ve kültür fonunun destekleriyle kısa filme çektiğimiz 7 senaryodan biri oldu Gabra. Bursa’da gerçekleştirdik çekimlerini.

    Oyuncuların seçimi nasıl gerçekleşti?

    Eda Sürmeli: Başrol Gabra’yı oynayan kız, aslında benim asistanım Tutku (Karaca). Oyuncu seçimleri sırasında tanınmamış bir sima olmasını istedik aslında. Tutku çok iyi Arapça biliyor, konuşuyor. Gabra’yı oynayacak oyuncunun Arapça bilmesini çok istedik ki hakir kalmasın diye. Tutku da 3 ay boyunca bir oyuncu koçuyla çalıştı ve Gabra’ya da çok yakıştı. Senaryo revizesinden set çekimine geçtiğimizde de Bülent Ergun gibi profesyonelliği ile herkesi etkileyen bir isimle başrolü paylaştı. Bülent’in de İsmail karakterine çok şey kattığını düşünüyorum. Ahmet Pamuk, Haluk Yalçınkaya gibi çok değerli oyuncularla çalıştık.

    Filmin Cannes ve festival yolculuğundan bahsedersek?

    Eda Sürmeli: Filmi, Cannes Film Festivali’ne göndermeyi istiyorduk, bunun toplantılarını yapmıştık. Çektiğimiz 7 filmden birisini bizi yurt dışında temsil etmesini istiyorduk. Aslında içerdiği temalardan dolayı Avrupa’nın biraz yüzeysel bakacağını düşünüyorduk, ama yine de şansımızı deneyelim dedik. Filmin Short Film Corner’a kaldığını duyunca hem şaşırdık hem sevindik, anladık ki biz önyargılı davranmışız.  Şuan Cannes’da olmak bizim için önemli bir adım. Burada gerçekten bir endüstri var ve sinemanın kalbi burada atıyor. Gabra burada konuşuluyor; yurt dışında çok yer aldı.

    Peki, filmin uzun metraja dönüşümünü öğrenebilir miyiz?

    Eda Sürmeli: Gabra’yı Cannes a gönderdikten sonra yurt içi yurt dışı basında çok yer aldı. Uzun metraj projesi bir anlamda bizim boynumuzun borcu oldu aslında.  Tamamen bir mülteci hikayesine döndük. Suriyeli mülteci bir kızın, Suriye’de kalarak savaşın içindeki insanlara yardım etmesiyle başlayan bir hikaye. Daha sonra tüm ailesini kaybedince Türkiye’ye sığınıyor. 6 kişilik bir senaryo ekibi kurduk ve senaryo aşaması bitmek üzere. Genel kurgusunda çok incelikli çalışıyoruz. Dünyanın merakla izleyebileceği bir iş yapmak istiyoruz.  Burada pek çok görüşme yaptık bu anlamda, sadece Türkiye’de değil yurt dışında da kapsamlı biçimde vizyona çıkmak istiyoruz. Bizim ülkemizin duyarlılığını başka ülkelerle de paylaşmak istiyoruz.

    Son olarak Yed’i Velayet 7 Vilayet Kısa Film Festivali’nin yolculuğunu sizden dinlesek?

    Niş, özel bir festival yapıyoruz. Dünyada ilk kez tasavvuf filmleri festivali yapıyoruz, her yıl 7 veli ile alakalı konu belirlediğimiz için çok kıymetli. My Elit Production olarak biz bunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyoruz. Festival boyunca yaklaşık 200 kişi özverili biçimde çalışıyor.  5 aşamadan oluşuyor. Kısa film için senaryo yarışması açıyoruz; her bir ‘Veli’ için bir birinci seçiyoruz; onları My Elit yapım olarak film haline getiriyoruz.  Toplamda 36.500 lira ödül dağıtıyoruz. Her yıl Bursa’da bir yazlık sinemada bu işleri seyircileriyle paylaşıyoruz. 1 haftada 14 film seyrediliyor.

    Festival şua açıdan kıymetli; bu kadar İslamifobi varken dünyada ki İslamı temsil ettiğini iddia eden bir terör örgütü varken ortada, İslam’ın asıl temsilcilerini hatırlatmak anlamında bu işe çok önem veriyoruz. Onların öğretisinin gerçek İslam ve insanlık adına çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz.  Bu yüzden bizden sonra sinema yapacak gençleri yönlendirmek anlamında bir ışık olduğunu düşünüyoruz.

    Bu yıl festivalin üçüncüsünü gerçekleştiriyorsunuz…

    Eda Sürmeli:  Evet ve her sene etap etap yükseliyoruz. İlk sene 150 senaryo iken ikinci yıl 200-250 başvuru oldu, bu yıl 2502nin de üzerine çıktık. İlk sene 60 üniversiteyken şimdi yurt içi ve yurt dışında 88 üniversite ile ortak çalışma yapıyoruz. Genç meslektaşlarımızın çok yoğun bir ilgisi var ki bundan çok memnunuz. Gösterimlerde halkın ilgisinden de çok memnunuz; seans sayılarımız bazen yetmiyor… Bu sene de çok kıymetli 7 senaryo seçtik; Türkiye’nin her yerinden katılım aldık.   Başvuruların yaklaşık 60’ı yurt dışından gelen senaryolardı. Çok bilinçli bir nesil geliyor ben sinema adına çok güzel işler çıkartacaklarından eminim.

    Gabra’ya gelecek festival yolculuklarında başarılar diler; çok teşekkür ederiz.

    Röportaj : Duygu Kocabaylıoğlu

    facebook Tweet
    Öneriler
    Back to Top