Filme dahil olma süreciniz nasıl oldu? Bize biraz karakterinizden bahseder misiniz?
Merve Sevi: Filme dahil olma sürecim çok kısa bir dönemde oldu. Uzun süre başrol bulamamışlar, benim anladığım kadarıyla öyle. Çünkü biz anlaştıktan 1-1,5 hafta sonra sete çıkmıştık. Normalde bir oyuncunun bunu kabul etmesi olanaksız bir şey. Oyuncu rolü üzerine çalışmak, konuşmak ister. Oturup toplantı yapmak ister. Bunları ben çalışırken yaptım. Yönetmenim çok ilgiliydi, çok önemliydi bu benim için. Çünkü benim karakterimde yönlendirilmek, birlikte çalışabilmek önemli rol oynuyor. Hem yönlendirilmek, hem benim söylediklerimin dinlenmesi gerekiyor. Benim karakterimin adı Seda, psikolojik rahatsızlıkları olan bir kız. Bizim korku filmimiz bir kan, cin korku filmi değil. Normal bir film gibi başlayıp, sonradan korkusunu ortaya koyan bir film. Psikolojik gerilim türü bir film. O yönden beni rahatlattı.
Oya Köksal : Proje senayo yazıldıktan sonra bana geldi. Ben bu filmin korkudan ziyade psikolojik gerilim olduğunu ve dramaturjisinin sağlam olduğunu gördüğümde içinde olmaya karar verdim. Bu filmdeki fark; din duygusunu sömürmüyoruz. Diğer korku filmlerinin teması bizim dinimizde olan öğeleri kafa karıştırıcı hale getirmeleri... Bizim filmimizin özü dinin sorgulanmasındansa kişinin kendini sorgulaması. Allah ile kul arasındaki diyaloğu seyirci kendi sorguluyor, yanlış yönlendirmemiz yok. Filmimizde kişinin kendini sorgulayabileceği bir boyut var. Filmin dramaturjisinin, oyunculuğunun başarılı olmasından dolayı oldukça şanslı hissediyorum. Benim yardımcı yönetmen olarak korku türü geçmişim olsa da, ilk yönetmenlik deneyimim için bu filmi seçmemin sebepleri bunlar.