Neruda
Şili’nin efsane figürlerinden şair, yazar, senatör ve de ‘komünist’ Pablo Neruda’nın 1940’ların sonundaki kaçak/sürgün yaşamını bir kesit alarak beyazperdeye taşıyan yapım, Yönetmenlerin 15 Günü bölümünde kendisine yer bulan Pablo Larraín’in imzasını taşıyor. Tony Manero, Post Mortem, No ve The Club’tan sonra yine sinefillerin gözdelerinden biri olacak bir filme imza atan Larrain, kesinlikle hayal kırıklığına uğratmıyor; bilakis sabah 8:45 seansını tıklım tıklım doldurtarak, filmini ayakta alkışlatıyor... Eleştirinin devamı...