Bu rollerde herkes kendinden bir şey bulur ya, sizi yakalayan şey neydi?
Mehmet Asım Tuncay Aynur: Beni yakalayan şey karakter değil, senaryonun anlattığıydı. Filmin anlatmaya çalıştığı şey senaryoyu okuduğumda bana yansımıştı. Ben senaryoyu çok sevdim. Sonradan karaktere döndüğüm zaman "ben bu hikayenin içinde nasıl bir karakter yaratmalıyım ki bu senaryoya hizmet edebilsin" diye düşünmeye başladım. Çünkü oyuncu olarak göreviniz odur. Can Yücel ve Orhan Pamuk'tan esinlendim.
Dilara Büyükbayraktar: Kendimden bulduğum şey; hepimizin içinde iyi ve kötü var. Beni oradan yakaladı. Hepimizin içinde var böyle iyilikler ve kötülükler. Hürel'deki özgürlük arayışı etkileyici. Filmdeki herkes, herkesten bir şey barındırıyor. Çok ince düşünülmüş bir proje.
Mehmet Asım Tuncay Aynur: Ben mesela kendi adıma Hürel hakkında düşündüğüm şey şuydu; ben şeylerin düzeltilmesinin kadının elinde olduğunu düşünüyorum, çünkü bir şeyi yetiştiren büyüten anadır. Biz erkekler de dahil. Bizim biçimlendirmemizde en etkili unsur annedir. Dolayısıyla siz bir çocuğu nasıl yetiştirirseniz öyle gelişir. Ve bizim geleceğimizi belirleyen de gençlerimizse, bir kurtuluş varsa yine kadınların elindedir.
Beyazperde.com adına teşekkür ederiz.
Röportaj: Su Bahadır