Gassal yılın 22. Ve son korku filmi, geçen yıl 10 filmle rekor kırılmıştı, bu yıl büyük bir patlama oldu ama çöp filmlerin sayısı da çok arttı. Seyircinin türe ilgisini kaybetmesinden korkuyor musunuz?
Alper Kıvılcım: Öncelikle Gassal’ın ben korku türünde bir film olduğunu düşünmüyorum. Bunu senaryoyu yazarken de, ön çalışmalarda da, sette de, set sonrasında da hep dile getirdim. Gassal içinde biraz gerilim unsurları barındıran ama temeline bakınca, karakterlerin geçmişine ve yaşadıkları hayata bakıldığında kesinlikle dram diyebileceğim bir tür. Abbas’ın kanlı cesetler yıkaması ya da Akay’ın yaptıkları, yaşadıkları hayatın temelinde dram olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Kesinlikle Gassal filmini yazarken de, yaparken de dram olarak yola çıktım. Eğer Gassal'ı bir korku filmine çevirmek isteseydim biraz daha değişik sahneler eklemek durumunda kalırdım. Ama ne yazık ki, her yerde korku filmi diye lanse edildi. Bu da sanırım üzerime yapışmış olan durumdan dolayı :) Şimdi korku filmlerinden bahsetmem gerekirse, seyircinin türe ilgisini kaybedeceğini düşünmüyorum. Tabii ki irili ufaklı birçok korku filmi yapılıyor ama aslında bu durum komedi alanında da geçerli. Orda da belli isimlerin dışında yaptıkları filmler ne yazık ki “çöp” oluyor. Ama belli isimler her zaman seyircisini muhafaza ediyor, bu korku türü için de geçerli. Ben Özgür’le birlikte iyi işler yaptığımızı düşünüyorum, korku sinemasında ucuz ama kaliteli işler çekme düsturunu da piyasaya biz soktuk zaten. Ammar filmiyle başladı bu rüzgar, o günden sonra da birçok taklitçimiz çıktı, ha buna kesinlikle karşı değilim ama filmleri yaparken ne yazık ki sadece ucuz olmasını baz aldılar, kaliteli olmasıyla ilgilenmediler, o yüzden de birçok film sizin deyiminizle “çöp” oldu. Zaten bana göre (en azından şu an için) korku türünü severek yapan üç ekip var, Hasan Karacadağ ve ekibi, Özgür’le ben ve de Alper Mestçi ve ekibi. Bizi de Hasan abi ve Alper abiden ayıran aslında küçük bir fark var. Özgür’le ben sürekli deniyoruz. Serilerin üzerinden devam etmiyoruz. Ha bu söylediklerim yanlış anlaşılmasın, ben Hasan abiyi de Alper abiyi de, eleştirmiyorum, yaptıkları işe de saygı duyuyorum, özellikle Hasan abiyi çok başarılı buluyorum, sadece biz değişik riskler alıyoruz, şu ana kadar Ammar 4, Azazil 3 gibi daha garantili işler yapabilirdik ama yapmadık, seyirciye sürekli farklı şeyler sunmaya çalışıyoruz. Bu yıl içinde Ammar 2 ve Deccal 2'yi de vizyona sokacağız ama denemelerimiz de devam edecek. Bu denemeler anlamında Özgür’le ben korku filmlerinin Cem Yılmaz’ı gibiyiz. Cem Yılmaz da her ne kadar seyirciden tepkiler alsa da denemeler yapmaya devam ediyor, biz de edeceğiz.