Azazil: Düğüm ve Ammar’ın ardından bu filmde de Alper Kıvılcım ile ortak bir senaryoya imza attınız; bu kimya tuttu galiba?
Özgür Bakar: Evet. Gün içinde Alper’le devamlı beraberiz zaten. Araştırmalarımızı da beraber yürütüyoruz. Yeni bir şey öğrendiğimizde genelde ya yan yana oluyoruz ya da öğrendiğimiz an birbirimize iletiyoruz. Ayrıyken yeni bir kitap ismine ya da televizyonda denk geldiğimiz bir belgeseli birbirimize haber veriyoruz. Benim sahaya hakim olmam onun da işini kolaylaştırıyor. Ayrı çalışan kimseler olsaydık bi sahnenin çekime uygun olup olmadığını anlamak baya zaman kaybettirirdi. Misal filmin açılış sahnesindeki köy halkının toplu halde intihar etmesi Alper’in fikriydi. Sahneyi tasarlamak bana düşüyor. Yapıp yapamayacağımızı hemen anlıyoruz. Yok ben bunu çekemem diyebiliyorum.