Buz Devri (Ice Age) Serisi

Animasyon filmin tarihine baktığımızda 1920’li yıllarda Disney karakterleri, Betty Boop gibi örnekler aklımıza geliyor. Sonra 60’lı yıllarda teknolojinin birkaç seviye yükselmesiyle yetişkinlere yönelik bazı animasyon filmler de çekilmeye başlanıyor. 90’larda özellikle televizyon dizisi olarak, neredeyse sadece yetişkinlere yönelik animasyonlar ortaya çıkıyor (Simpsonlar: Sinema Filmi (The Simpsons Movie), Beavis and Butt-Head Do America). Gene 90’larda Aslan Kral (The Lion King) gibi sinemada izlediğimiz, bazıları ödüllü animasyonlar karışımıza çıkıyor. Fakat örneklere rağmen, 90’ların sonuna kadar animasyon/çizgi film dendiğinde sadece çocuklara yönelik filmler akla geliyor ve uzun metrajlı, konusu daha dolu olan animasyon filmlerin çoğu yetişkin seyirciyi hala sıkıyor.

Sanki bu "çocuk filmi ama büyükleri de çok eğlendiriyor" furyasını Buz Devri (Ice Age) başlatıyor gibi geliyor bana, 2001’de çekilen Buz Devri, küçük büyük herkesi sinema salonlarına topluyor ve oldukça iyi bir hasılat yapıyor; kendinden epey bahsettiriyor. Buzul çağında geçen filmin konusu çok da içi dolu bir konu değil belki, ama bu filmin yetişkinleri de çekmesinin en büyük sebebi espriler kadar karakter çözümlemeleri aslında.

Eski çizgi filmlerin dramatik yapıları başarısızmış meğerse, bunu öğretti Buz Devri. Çok fazla karton karakter vardı, hepsi iki boyutluydu adeta, sadece söylemesi gerekeni söyleyen, ifadesiz çizilmiş ve “illa ki sevimli” suratlar vardı. Buz Devri’nde ise dramatik yapı çok güçlü, her hayvanın kendine has bir karakteri ve yapı özelliği var, hepsi sevimli değil, yüz ifadeleri ise inanılmaz başarılı. Hepsinin bir ruhu var, adeta konuşan, hisseden, üzülen, sinirlenen bir kaplan, bir mamut olabilirmiş gibi kendinizi kaptırarak izliyorsunuz Buz Devri’ni.

Uzun lafın kısası, Buz Devri serisinin artısı, hümanist yönleri, kendini önemseten hikayesi ve böylelikle hem büyüklere hem çocuklara hitap edebilen keyifli bir yapım olması…

Melis Zararsız