Güçlü Bir Savaşçı : Je Suis Un Soldat
Önceki yazılarımızda da bu yıl ki festivalin güçlü kadın hikayelerine ev sahipliği yaptığını belirtmiştik. Uluslararası dolaşıma I’m a Soldier olarak çıkan Je Suis Un Soldat da yeniden ayakları üzerinde durma hikayesini güçlü bir kadın karakter üzerinden karşımıza getirdi. Festivalin Belirli Bir Bakış bölümünde yarışan film, iş bulamadığı için şehirden annesinin yanına dönen Sandrine’nin bu zoraki değişime ayak uydurma öyküsünü konu alıyor.
Filmin ve genç kadının hikayesi, dayısı Henri’nin köpek evinde yardımcı olarak işe başlamasıyla bambaşka bir boyut alıyor. Zira ‘para kazanmak için her yol mubahtır’ düsturunun gayet sert bir yorumu olan bu köpek evi, pek çok hayvanseveri sinema koltuğunda rahatsız edecek bir yoruma sahip. Fransa’da geçen hikaye, Avrupa standartlarından beklemeyeceğimiz düzenbazlıklara, hayvan kaçakçılıklarına ve hayvanlar üzerinden oynanan kumara ayna tutuyor. Çerçeve öykünün dramatik yapısı da bu paralel hikaye ile perçinleniyor. Baştan sona kadar tutarlı bir karakter olarak seyrettiğimiz Sandrine’yi canlandıran Louise Bourgoin’ın rahatlıkla en iyi rolü diyebiliriz.