Çiğdem Vitrinel Müzeyyen'i ve Arif'i Anlatıyor!

12 Aralık'ta vizyona giren ve geride bıraktığımız yılın en merak edilen yerli yapımlarından biri olan "Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku" filmini yönetmeni Çiğdem Vitrinel'e sorduk!

Günümüz modern erkek kadın ilişkilerine bakan filmleri çokça görüyoruz beyazperdede. Sizin bu filmde öne çıkarmak istediğiniz duygu neydi, romana rağmen böyle bir yönetmen bakışı yönünden bahsedebilir miyiz?

Çiğdem VitrinelKitapta İlhami’nin sezdiğini ama görmemezlikten geldiğini sandığım bir düşünce vardı. O da Müzeyyen’i Müzeyyen yapanın bir gün gidecek olması oluşuydu. Burada sadece “kaçan kıymetli olur” gibi bir şeyden söz etmiyorum. Sevenler buluştuğu zaman ortada tuhaf bir boşluk duygusundan başka bir şey kalmaz. Birbirimize aşığız ne güzel.  Peki şimdi? O yüzden aşk hikayeleri evlenince ya da çiftlerden biri ölünce biter.  Bunu aşkı ve tutkuyu önemsizleştirmek için söylemiyorum. Sadece doğası gereği iki kişilik olamayacağını söylüyorum. O yüzden aşk her zaman bir ilişkiden daha heyecan vericidir. Bir ilişki en az iki kişiliktir. Bu da her zaman gerçek hayat demektir.

facebook Tweet
Öneriler