Hesabım
    Çiğdem Vitrinel Müzeyyen'i ve Arif'i Anlatıyor!

    12 Aralık'ta vizyona giren ve geride bıraktığımız yılın en merak edilen yerli yapımlarından biri olan "Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku" filmini yönetmeni Çiğdem Vitrinel'e sorduk!

    Kitap uyarlaması ya da esinlenilmiş film çekmek zor iş. Siz kitaba ne kadar sadık kalmak istediniz, bu konudaki kıstaslarınız neydi?

    Çiğdem VitrinelEvet, kitap uyarlaması yapmak zor iş. En azından üzerinizde ekstra bir baskı oluyor. Ama bu kitabı yapmak daha da zordu. Demin konuşurken roman dedim ama roman gibi uzun ve detaylı olmayan, hikaye de diyemeyeceğimiz, novella denilen bir türde, İlhami Algör’ün diğer kitaplarında da olduğu gibi bilinç akışı tekniği ile yazılmış, belirli bir olay örgüsü olmayan,  zamanda ve mekanda sıçramalarla ilerleyen bir yapısı vardır. Elbette sinemanın dili böyle bir anlatıma da müsait... Ama biz daha akıcı, sürükleyici hikayesi olan bir film istiyorduk. Ceyda Aşar ile birlikte kitabın -bize göre- merkezinde yer alan fikrini, ana karakterleri aldık ve onun etrafında daha geniş bir hikaye ördük.

    Kitaptan filme radikal olarak yaptığım en önemli değişiklik Müzeyyen’in kızının olmamasıdır.  Bu konuda tavrım net oldu. Çünkü ortada bir çocuk varsa aşk hikayesi bambaşka, sert bir hal alır. Oysa biz aşk, hayat, ilişkiler üzerine konuşan, düşünen ama kendisini çok ciddiye almayan, konusunu dramatize etmeyen bir film yapmak istiyorduk. 

    facebook Tweet
    Öneriler
    Back to Top