Bir kadın yönetmen olarak Arif’i anlatmak, onun duygularına girmeye çalışmak nasıl bir deneyimdi?
Çiğdem Vitrinel: Güzel bir tecrübeydi. Arif’lerle barışmamı sağladı. Bu romanı filme çekmemi sağlayan sebep bu olabilir. Bu karaktere benzeyen çok adam tanıdım. Babam da bir nevi Arif olduğu için kan çekti herhalde. O yüzden çok zorluk çekmedim. Biraz daha sevecen ve anlayışlı olmayı öğrenmem gerekti sadece. Ki herhangi biriyle yeterince empati kurarsanız büyük oranda varacağınız nokta budur.
Aynı zamanda Arif’in yazar olması onunla daha kolay ilişki kurmamı, onu daha kolay canlandırmamı sağladı. Çünkü yazarken hayatla aranıza nasıl bir mesafe girer bilirim. Hiçbir şey sana dokunmaz. İnsanlığa, evrene şefkatle bakmaya başlarsın. Ve utanarak, çevrendeki tüm acıya rağmen, yaşadığın için mutlu olduğunu hissedersin.
Bu samimi ve keyifli söyleşi için çok teşekkür ederiz.
Röportaj soruları: Melis Zararsız