Patricio Henriquez, "Uyghurs: Prisoners of Absurd" Belgeselini Anlatıyor

Halil Mamut, Abu Bekir ve Ahmet Abdulahat, Çin’in egemenliği altındaki Doğu Türkistan’da yaşanan 1997 halk ayaklanmasından sonra ülkedeki baskı rejiminden kaçarak Afganistan’a gelirler. Afganistan, Çin ile mülteci iade anlaşması olmayan az sayıdaki ülkelerden biridir. Ancak 11 Eylül sonrasında, Amerika’nın Afganistan’ı işgali ile kaderleri hiç beklemedikleri bir şekilde değişir.

 Daha önce de Guantanamo’da yaşananlarla ilgili iki film yapan Patricio Henriquez’nin son belgeseli “Uyghurs: Prisoners of Absurd”, Afganistan’da yakalanıp Guantanamo’ya getirilen ve burada masum oldukları halde yıllarca tutsak kalan Uygurların hikayesini anlatıyor. Nevin Sungur, Henriquez ile Amsterdam’da konuştu...

Bu filmi yapmaya nasıl karar verdiniz? Motivasyonunuz ne oldu?

Patricio Henriquez: Adaletsizliğe duyulan öfke, etkileyici bir belgesel film yapmak için çoğu zaman yeterli olmuyor. Bunun için aynı derecede güçlü bir hikayeye de ihtiyaç var. Guantanamo’da tutulan Uygurların başına gelenleri ilk duyduğumda, aradığım hikayeyi bulduğumu anlamıştım. Bu insanların hepsi 2001 yılında Afganistan’da, Amerikalılara El Kaide ile bağlantılı yabancı savasçılar diye satılmıştı. Daha sonra yapılan bütün araştırma ve soruşturmalar sonunda herhangi bir terörist organizasyonla bağları olmadığı ortaya çıkmış, masumiyetleri anlaşılmıştı. Ancak Amerika Birleşik Devletleri bu insanları gönderecek yer bulamadığı için yıllardır tutsak hayatı yaşıyorlardı. Tamamen saçma bir boşlukta tutsak kalmışlardı ve ben de onların yaşadıklarını anlatmak istedim.