Usta yönetmen Nuri Bilge Ceylan, son filmi Kış Uykusu ile kazandığı Altın Palmiye ödülü için tebrik mesajları yayınlanmaya devam ediyor. Film Yönetmenleri Derneği, Nuri Bilge Ceylan ve filmi Kış Uykusu'nun başarısından ötürü yayınladıkları açıklama şu şekilde;
Kış Uykusu filmiyle Cannes Film Festivali'nde Türkiye adına yarışan Nuri Bilge Ceylan, festivalin en büyük ödülü olan Altın Palmiye'yi kazandı.
Değerli üyemizin bu olağanüstü başarısı biz meslektaşlarını sevince boğmuştur. Türkiye sinemasının dünyadaki itibarına büyük katkısı olacak olan bu ödülden dolayı Nuri Bilge Ceylan'ı ve filmin tüm yaratıcı ortaklarını kutluyor, hepsiyle gurur duyuyoruz.
Türkiye Sineması 20 yıl öncesine kadar yerle bir edilmişken, kendi külleriyle yeniden dirildi ve dünyada söz sahibi olmaya başladı. Çok az film çekilmesine karşın dünya festivallerinden en fazla ödül toplayan ülkelerin başında yer aldı yönetmenlerimiz. Kuşkusuz bu başarılı grafikte Nuri Bilge Ceylan'ın çok büyük katkıları olmuştur. Yaptığı her filmiyle bu ülkenin sesini, rengini ve sözünü dünyaya taşımış ve dünyada Türkiye sinemasının ilgi görmesine, dikkat çekmesine büyük katkı sağlamıştır. Türkiye markasını son beş yılda 150 dolayında büyük festival ödülüyle bu alanda en yüksek seviyeye çıkaran sinemacılar, bu ülkenin sessiz ama en güçlü elçileri olmuştur. Bir çok konuda dünyadaki imajı yıpranmış olan ülkemizin itibarını ve imajını hayranlık ve sempatiye dönüştüren sinemacılarımızın daha fazla desteklenmesi gerektiği, daha fazla el üstünde tutulması gerektiği ortadadır. Elbetteki güreş, futbol ve eurovizyon yarışmaları ve hatta Oscar törenleri de önemlidir. Ama Cannes, Berlin gibi dünya sinemasının bir numaralı festivallerinde Türkiye'den filmlerin yarışıyor olmasına rağmen hiçbir ulusal TV'nin buna önem verip yayınlamaması üzücü ve en kötüsü de, kültür ve sanata nereden baktığımızın ipuçlarını vermesi açısından, bir o kadar da düşündürücüdür.
90 yıllık Cumhuriyet tarihimizde ne yazıktır ki devlet her dönemde sinema sanatıyla kavga etmiş ve bu sanatı yasaklamaya çalışmıştır. Metin Erksan'ın Berlin'de Altın Ayı alan filmi SUSUZ YAZ da yurtdışına gizlice götürülmüş; Cannes'da 32 yıl önce Altın Palmiye alan Yılmaz Güney'in YOL filmi de gizlice dışarı kaçırılmış; yardımcı olanlar ve filmi dışarı götürenler vatandaşlıktan atılmış; yasaklanan Yol filmi 17 yıl sonra Türkiye'de gösterilebilmişti.
İlk kez böylesi büyük bir festivalde Kış Uykusu filminin gösterimlerine bakanlık düzeyinde bir katılım oldu. Kültür Turizm Bakanı Ömer Çelik de katılacaktı, ama Soma faciası nedeniyle katılamadı. Devletin sanatın karşısında değil yayında olması ve desteğinin yükselerek sürmesi gerekmektedir. En önemlisi de bütün dünyanın ödüllendirdiği ve ayakta alkışladığı yönetmenlerimizin filmlerinin kendi ülkesinde seyirciyle buluşması ve daha izlenilir olunmasının önü açılmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, sadece yönetmenlerimizin iyi filmler çekip dünyada ülkemizi iyi temsil etmeleri yeterli değildir. Kültürü ve sanatı sahiplenen ve anlayan bir toplum oluşturmak, ülkeyi yücelten ve yüksek bir ülke yapan temel özelliklerin başında gelen bir kavramdır.
Her gün daha kötü şeylerin yaşandığı, toplumsal barışı ve bayramı özlediğimiz böyle zor bir dönemde bize bu övüncü yaşatan Nuri Bilge Ceylan ve arkadaşlarına bir kez daha teşekkür ederiz.