Bir Zamanlar Anadolu'da filminizde, diğer filmlerinize kıyasla diyaloglar arttı diye konuşulmuştu, özellikle bürokrasi üzerine söylenenler fazlaydı. Şimdiki filmde ise neredeyse en dikkat çekici şey diyalogların fazlalığı ve uzunluğu…
Nuri Bilge Ceylan: Evet. Bir Zamanlar Anadolu’da filminde karakterler daha kasabalı olduğu için diyalogları kasabalıların konuşabileceği bir kıvama getirmek çok önemliydi. Bu nedenle çekim sırasında, senaryoda diyalogların yeterince hallolmamış olduğunu sık sık farkediyor, diyalogları sürekli değiştirip duruyordum. Oyuncularla birlikte sürekli daha iyi bir söyleme şekli, daha doğru kelimeler arayıp duruyorduk. Kahramanlarımız kasabalı olduğu için de o insanların konuşabileceği bir sokak diline çevirmeye özellikle gayret gösteriyordum. Bu filmin ise havasının ondan tamamen farklı olmasını istiyordum. Burda çok daha yoğun bir diyalog çalışması vardı. Hatta bu diyaloglar yoluyla karakterler kendilerini bayağı iyi ifade edebilen şeyler söyleyeceklerdi. Gerektiğinde okudukları kitaplardan, oynadıkları oyunlardan pasajlara sığınacaklardı. Karanlık iç mekanlarda uzun zamanlar geçirecek, birbirlerini didikleyeceklerdi. Bu nedenle zaman zaman sinema için riskli olabilecek bazı ağır laflar, edebi bir kıvama kaçabilecek sözler sarfedeceklerdi.
Karakterler de buna uygun bu filmde ama.
Nuri Bilge Ceylan: Zaten Aydın karakterinin mesleğinin aktör olmasına biraz da bu yüzden karar verdik. Hatta böyle konuşması ona daha bile yakışabilirdi artık. Kızkardeşi Necla da çevirmen olduğu için onda da sakil durmaz herhalde diye düşündük.