Hesabım
    Cannes'da Nuri Bilge Ceylan ile Konuştuk!

    67. Cannes Film Festivali'ni yerinde takip eden Beyazperde.com, yeniden Altın Palmiye için yarışan ödüllü yönetmenimiz Nuri Bilge Ceylan ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi!

    Nuri Bilge Ceylan sineması diyince akla minimal sinema, az diyalog, doğanın kullanımı, durağan kameraya sessizliğin eşlik edişleri vardı, bu bağlamda anlamı biraz da seyirciye bırakıyordunuz, bu filmde sanki neredeyse hiçbirşey seyirciye bırakılmıyor, iyi takip eden bir seyirci için herşey çok net gibi? Sembolik anlatımlar yok değil ama diğer filmlerinize kıyasla çok daha anlaşılabilir?

    Nuri Bilge CeylanDoğru. Ama diyaloglar anlam yüklü ve açıklayıcı olsa da, yalan söyledikleri ve kendilerini kandırdıkları çok fazla şey de var. Karakterlerin söylediklerine inanmak zorunda değiliz. Nasıl gerçek hayatta bize söylenen herşeye inanmıyor ve altında bit yenikleri arıyorsak, sinemada da seyircinin bu yönde düşünmeye alıştırılması lazım diye düşünüyorum. Necla mesela bir yerde rastladığı bir felsefeden bahsediyor, seyirci neden olduğunu bir süre tahmin etmek durumunda. Sonra ortaya çıkıyor ki, kendi arzularını resyonalize etmek için inanacak, tutunacak bir dal aranıyormuş meğer. Yani yine bazı bağları kendi kurmak zorunda seyirci ya da kendi dünyasını yine katmak zorunda. Görünenin daha fazla olması bilinmeyenin daha az olduğu anlamına gelmeyebilir yani.

    2014 Cannes Film Festivali kapsamında Beyazperde.com için röportajı gerçekleştiren: Melis Z. Pirlanti

    facebook Tweet
    Benzer Haberler
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top