Berlin Film Festivali'nin kapılarını 55. kez geçtiğimiz Perşembe günü açtığını duyurmuştuk. Genel olarak sakin geçen festivalde prömiyeri yapılan, Nazi karşıtı Alman filmi Sophie Scholl - Die letzten Tage büyük beğeni topladı ve ayakta alkışlandı.
Hitler karşıtı Beyaz Güller hareketinin üyelerinden olan ve 1943'te kardeşiyle beraber başı kesilerek idam edilen Sophie Scholl'un hayatının son altı günün anlatıldığı film beklenenin üstünde beğeni topladı ve Altın Ayı'nın favorilerinden olarak gösterilmeye başlandı.
1942'de Hitler'i diktatör ilan ve eden ona karşı el ilanları basarak dağıtmaya başlayan Beyaz Güller Hareketi'nin üyeleri bir yıl içinde yakalanmıştı. Marc Rothermund'un beyazperdeye aktardığı Scholl'ün hikayesi ise bu harekette yer alanlardan en çarpıcı olanı. Filmin senaryosu, Scholl ailesinden hayatta kalanların anılarına, Gestapo'nun sorgu tutanaklarına ve komünist Doğu Almanya'nın gizli servis tutanaklarına dayanılarak yazılmış.
Filminin gördüğü ilgiden oldukça memnun olan Rothemund ''Scholl'lerin bıraktığı mirasa karşı sorumluluk hissediyorum, onların fikirlerini yaşatmak zorundayız'' diyerek başarının büyük kısmının, filminin başrol oyuncusu Julia Jentsch'e ait olduğunu belirtti.