Oliver Stone'un uzun zamandır beklenen 160 milyon dolarlık yapımı Büyük İskender nihayet vizyonda. Kurgu değişiklikleri yüzünden Stone'un vizyon tarihini iki kere ertelediği tarihi epik, biraz da şansla, Amerika'da beş günlük Şükran Günü tatilinde vizyona girdi. Fakat 2445 sinemada gösterilmesine rağmen 21.6 milyon dolar açılış hasılatına ulaşması, doğruyu söylemek gerekirse hayal kırıklığı yarattı.
Zirveyi bırakmamaya kararlı olan Nicholas Cage filmi National Treasure ise, ikinci haftasında 46.2 milyon dolar hasılat yaparak Disney'in yüzünü bir kez daha güldürdü. Box Office'lerde ikinci sırayı, yine bir Disney-Pixar filmi İnanılmaz Aile aldı ve üçüncü haftası olmasına rağmen 33.2 milyon dolar kazandı. Disney adına konuşan Chuck Viane, oldukça mutlu olduklarını ve bunun beklenen bir başarı olduğunu söyledi. ''İki filmimiz de tamamen aile filmi. Yanınıza çocuklarınızı alıp seyredebilirsiniz. Bu yüzden insanların gündüz çocuklarıyla sinemaları doldurduğunu, geceleri de yetişkinlerin boşalan koltuklara yerleştiklerini görmek çok keyifli'' diyen Viane bu başarının devam edeceğine inanıyor.
Yapımcılar için haftanın sürprizi kuşkusuz Christmas With the Kranks oldu. Revolution-Sony yapımı film 32 milyon dolarla üçüncü sıraya yerleşerek iki firmaya da beklenmedik bir sürpriz yaptı. İskender'le üzülen Warner Bros.'u gülümseten tek gelişme ise, kötü bir açılış yapmış olan Kutup Ekspresi'nin %28'lik izleyici artışıyla 27.2 milyon dolar kazanması oldu.
Yeniden haftanın en iddialı filmi Büyük İskender'e dönecek olursak, ne Stone ne de Warner eleştirmenler gibi umutsuz değil. Filmin ortağı Intermedia'nın sözcüsü Moritz Borman'a göre, ilk haftasında box office listelerinde altıncı sırada olması çok normal. ''Biz zaten böyle olacağını biliyorduk'' diyen Borman bu beklentiyi ayrıntılı olarak anlattı ''Oliver Stone'un en iyi açılışlarından biri oldu bu. Kazanma Hırsı da 1999'da beş günlük Noel tatiline denk gelmiş ve Büyük İskender gibi çarşamba günü vizyona girmişti. Onun da açılışı hasılatı iyi değildi ve 20.6 milyon dolarda kalmıştı. Ayrıca İskender'in Amerika'da büyük bir dezavantajı var. Bildiğiniz gibi filme 18 yaş sınırı getirildi. Üstüne üstlük bu üç saatlik bir film. Diğerleri günde altı seans oynarken biz sadece üç seans yapabiliyoruz. Yani her gece prime time'da tek gösterim şansımız var. Bu yüzden box office sonuçları bizim için başarısızlık değil''.
Filmin gerçek sahibi Oliver Stone ise bu hafta Stockholm Film Festivali'nde Yaşam Boyu Başarı ödülü aldı ve Büyük İskender'in Amerikalı eleştirmenlerce beğenilmemesiyle ilgili soruları yanıtladı. ''Bu bir biyografi, aynı zamanda tarihi bir epik. İnanın yıllar süren araştırmalar yaptıktan sonra bu senaryoyu yazdık. Ama inanıyorum ki filmim Avrupa'da daha çok beğenilecek. Avrupalı eleştirmenlerden çok daha olumlu eleştiriler alacağımı düşünüyorum'' diyen ünlü yönetmen, başka bir tarihi film yapmayı da düşünmüyormuş. Çünkü Stone her filminin bir diğerine benzememesini istiyor. Bilinen dünyanın üçte ikisini fetheden Büyük İskender'in beyazperdede neler başaracağını önümüzdeki günlerde daha iyi anlayacağız.
Sanem Türk