Malezya'nın popüler ve olaylı Hint Kökenli politikacılarından G. Vimalah Nair, Bollywood sinemasını, özellikle vatanlarından uzak yaşayan Hintlilerin ölümlerine yol açmakla suçladı.
Nair'e göre, filmlerde yaratılan gerçeküstü olaylar, fakirlerin sürekli zengin olması ya da masal tadında aşklar, bu tür hayatlarla uzak yakın ilişkisi olmayan Hintlilerin hayatlarını sorgulayıp intihar etmesine yol açıyor. Popüler politikacı, Hintli sinemacıların daha dikkatli davranmaları gerektiğini, vatandaşlarının bu filmlerden fazlasıyla etkilenip sinemayı eğlencenin dışına taşıdıklarını ve beyazperdedeki olayları gerçek gibi algıladıklarını söyledi. Özellikle son yıllarda Malezya'da Hint kökenli nüfus arasında boşanmaların ve intiharların arttığına dikkat çeken Nair, ''Bu fakir insanların tek eğlencesi Hint sineması ve orada gördükleri hayatlara sahip olamayınca yaşamamayı tercih ediyorlar'' dedi.
Nair yaklaşımı doğal olarak bir çok farklı tepki aldı. Box office analiz uzmanı Indu Mirani'ye göre bu çok iddialı bir tümevarım. O da tıpkı Nair gibi Bollywood sinemasının fazlaca abartılı olduğunu ve insanları derinden etkilediğini ama asla bu kadar fazla zarar veremeyeceğini söylüyor. ''Düşünsenize kim Mujjhse Shaadi Karogi'nin -ünlü bir Hintli aktör- filmi uğruna kim hayatından vageçebilir?'' diyen uzman filmlerin biraz daha gerçekçi olmasından yana.
Nair iddialarında ne kadar haklı henüz bilmiyoruz. Mirani'ye göre politikacı sinemayla uğraşmayı bırakıp intiharların sosyolojik boyutunu incelemeli. Ama yine de düşünmeden edemiyoruz, acaba Filiz Akın kadar güzel olamadığı ya da Kartal Tibet gibi zengin bir kız tavlayıp sınıf atlayamadığı için 70'lerde ülkemizde de intihar edenler olmuş muydu?
Sanem Türk