O aslında Tanrı vergisi yeteneğe sahip bir eğitimci. Henry sıradan öğretmenlerden farklı olarak öğrencilerle sıcak ve samimi ilişkiler kurma konusunda oldukça başarılı bir öğretmendir. Fakat kadrolu öğretmenler gelinceye kadar okullarda geçici öğretmen olarak görev alan Henry, bu yönünü boşa harcar; ne öğrencilerle ne de okuldaki diğer öğretmenlerle yakınlık kuracak vakit bulamadan başka bir okulda görevlendirilir. Ta ki en az kendisi kadar mutsuz ve umutsuz öğrencilerle dolu bir devlet lisesine gönderilinceye kadar...
Oscarlı Adrien Brody'yi başrolde seyrettiğimiz Detachment filminin yönetmenliğini, Geçmişin Gölgesinde (American History X) filminden bu yana beyazperdede dişe dokunur yapımlarla görmeyi özlediğimiz sinemacı Tony Kaye üstleniyor. Carl Lund’un ise ilk senaristlik deneyimi olan yapım Tribeca Film Festivali'nden Woodstock'a, Hamburg'dan Tokyo Film Festivali’ne kadar pek çok ülke gezerek eleştirmenlerden ve seyircilerden iyi not almayı başardı.
Amerika’da 16 Mart’ta sınırlı olarak gösterime girecek film, başroldeki Adrien Brody'nin de Piyanist (The Pianist) filminden sonraki en başarılı oyunculuk performansı olarak gösteriliyor. Umarız ki Detachment'ı önümüzdeki aylarda ülkemizde de seyretme şansını elde ederiz...