İsveçli yazar Stieg Larsson’un, dünya çapında 65.000.000 gibi rekor bir satış rakamına ulaşan gerilim romanları serisi Milenyum Üçlemesi’den ilk uyarlanan film Ejderha Dövmeli Kız (Män som hatar kvinnor) 2009'da Niels Arden Oplev tarafından çekilmişti. Dünya çapında ses getiren ve su götürmez bir popülariteye ulaşan filme bu sefer şiddeti kadraja almaktan çekinmeyen yönetmen David Fincher el attı!
2005'te hayatını kaybeden yazar Larsson bugünleri görse Lisbeth Salander hikayesini üçlemenin ilersine taşır mıydı bilemiyoruz ama yönetmen Fincher'ın bu sıradışı öyküye kendi tarzından dokular kattığını söyleyebiliriz. Zira Fincher bir söyleşisinde diyor ki "Bu filmin kadınlara yönelik şiddeti, belirli aşağılama şekillerini konu aldığı gerçeğine bağlı kaldık; bunu yumuşatmanın bir yolu yok. Ama aynı zamanda, izleyicilerin intikam hissini yoğun bir şekilde hissedebilmesi, bir yandan da ifade edilen fikirlerin gücünü fark etmesi için bıçak sırtında yürümeniz gerekiyor."
Senarist Steven Zaillian doğrudan Larsson’un kaleminden hareket ettiklerini söylüyor ve ekliyor: "Senaryonun kumaşı, tamamıyla romandan biçildi... En çok ilgimizi çeken karakterler, kitapları birer kültürel fenomen haline getiren Blomkvist ve Salander oldu. Onlar muazzam bir enerji, sürtüşme ve dramatik olasılıklar sunuyordu..."
"Sinemanın arıza kadınları" kategorisine adını altın harflerle yazdıran Lisbeth Salander rolüne Fincher filminde hayat veren Rooney Mara, da işin sosyolojik yönüne değiniyor: "Bence toplumun gizli kapaklı yönleri, insanlarının merakını kabullenmek istediklerinden daha fazla çekiyor. Kişilerin ve toplumların sakladıkları sırlar ilgi çekiyor..."
Ejderha Dövmeli Kız, 13 Ocak haftasının öne çıkan filmlerinden biri olarak önümüzdeki cuma vizyonda...