17-25 Eylül 2011 tarihleri arasında düzenlenecek Adana Büyükşehir Belediyesi 18. Altın Koza Film Festivali, bu sene ‘Gerçeğin Çölü’ ismi altında topladığı seçkide belgesel sinemanın son dönem önemli ve ödüllü örneklerine yer veriyor. Necati Sönmez danışmanlığında hazırlanan ve adını Matrix filminde geçen bir diyalogdan ve 'modern zamanlar filozofu' Slavoj Zizek'in buna atıf yaptığı makalesinden alan program, Şili asıllı belgesel ustası Patricio Guzman'ın yanırısa Werner Herzog, Mika Kaurismaki gibi usta yönetmenlerin dünya festivallerinde ses getiren en son belgeselleri yer alıyor. Ayrıca seçkide son dönemde Türkiye'den çıkan başarılı iki belgesel de Adana seyircisiyle ilk kez buluşacak.
Seçkide yer verilecek belgesellerden öne çıkanlar şöyle:
Yönetmen Zeina Daccache'nin Lübnan'ın kötü şöhretli Rournieh hapishanesinde çektiği “12 Kızgın Lübnanlı” (12 Angry Lebanese), mahkûmların “12 Kızgın Adam” filmini “12 Kızgın Lübnanlı” olarak tekrar uyarlamaya çalışmasını anlatıyor. Romen yönetmen Alexandru Solomon'un yönettiği “Kapitalizm, Geliştirilmiş Formül” (Kapitalism: Our Improved Formula), Komünist Romanya'nın eski diktatörü Ceausescu'yu 1989 yılında idam edildikten tam 20 yıl sonra ülkeye yeniden davet ediyor. Patricio Guzmán'ın, Pinochet rejimi tarafından öldürülerek topluca gömülen insanların kalıntılarını arayan acılı yakınların umutsuz arayışıylarıyla Atacama Çölü'nde yıldızları gözlemlemek için toplanan insanların dünyalarını şiirsel bir dille birleştirdiği “Işığa Özlem” (Nostalgia For the Light) belgeseli bu bölümde kaçırılmaması gereken belgeseller arasında bulunuyor.
Seçkide yer alan belgeselerden “Unutulmuş Düşler Mağarası” (Cave Of Forgotten Dreams), belgeselci kimliğiyle de tanınan Werner Herzog'un prömiyerini Toronto Film Festivali'nde yaptığı ilk 3D belgeseli. Film seyirciyi Fransa’daki Chauvet Mağarası’nda bulunan, 32.000 yıl öncesinden kalma görkemli mağara resimleri eşliğinde insanlığın kalbine götürüyor. Aki Kaurismäki'nin kendi gibi yönetmen ağabeyi Mika Kaurismäki'nin adalet ve eşitlik savaşçısı Miriram Makeba'nın hayatını anlattığı “Mama Africa”; Jairo Eduardo Carrillo'nun savaşı, o dehşeti yaşamış çocukların gözünden anlatan çarpıcı bir animasyon-belgeseli “Minik Sesler” (Little Voices); Roy Sher'in Yunanistan, Türkiye ve İsrail'den üç genç müzisyenin hikâyesini anlatan “Benim Tatlı Kanaryam” (My Sweet Canary); dünyanın en yoksul ülkelerinden Kongo'da disiplin ve uyum isteyen bir işi icra etmeye çalışan Orta Afrika'nın biricik senfoni orkestrasının etkileyici öyküsünü anlatan Claus Wischmann ve Martin Baer'in yönettiği “Kinşasa Senfonisi” (Kinshasa Symphony) bu bölümde gösterilecek diğer yabancı belgeseller arasında.
‘Gerçeğin Çölü’ne misafir olan yerli belgeseller ise; yönetmenliğini Yüksel Aksu'nun yaptığı, yüzyıllardır süregelen bir geleneğin, konargöçerliğin son temsilcileri olan Sarıkeçililer'i takip eden “Anadolu'nun Son Göçerleri: Sarıkeçililer” ve yönetmen İmre Azem'e Documentarist Yeni Yetenek Ödülü ile Saraybosna Film Festivali'nde İnsan Hakları Ödülü kazandıran, neoliberal kentleşmenin fotoğrafını çekerek İstanbul’a bütüncül bir yaklaşımla bakmayı amaçlayarak değişim kadar onun dinamiklerini de sorgulayan “Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir”.