Fantasia, SXSW ve Los Angeles Film festivallerinden İzleyici Ödülleri'yle dönen, eleştirmenler veri tabanı Rotten Tomatoes'dan %89, Metascore'dan 75 gibi yüksek puanlar alan Uzaylıların Şafağı (Attack The Block), geçtiğimiz hafta M3 Film dağıtımıyla Kalinos Film tarafından ülkemizde de vizyona sokuldu. Saygın film sitelerinden Twitch'in "Olağanüstü bir ilk film", İngiliz Guardian'ın da "Cesur bir aksiyon-macera" olarak nitelediği Uzaylıların Şafağı, dünyayı istila eden uzaylı fikrine hınzır, zeki ve eğlenceli bir bakış atıyor.
Yurtdışında bu yazın sürpriz filmlerinden biri olarak görülen ve şimdiden kült mertebesine ulaşan bu hit filmin arkasında Shaun of the Dead (Zombilerin Şafağı) ve Sıkı Aynasızlar (Hot Fuzz) gibi yenilikçi ve cesur filmleriyle tanıdığımız ekip yer alıyor. Yönetmen koltuğunda İngiliz komedyen Joe Cornish'in oturduğu yapım, istila filmleri klişelerini zeki ve esprili bir dille ters düz ederek 80'lerin The Goonies, Critters, 13. Bölgeye Saldırı (Assault on Precinct 13) gibi kült filmlerinin izinde gidiyor ve onlara birer saygı duruşunda bulunuyor.
Önümüzdeki dönem ismini sık sık duyacağınız bu filmi, arkadaşlarınız size önermeden önce hazır vizyona girmişken görmenizde büyük fayda var diyor ve sözü Twitch'de film hakkında çıkan eleştirinin son satırıyla bitiriyoruz: Uzaylıların Şafağı bu hafta gişede ilk sırayı kapamayacaktır belki. Hatta muhtemelen tıpkı karakterleri gibi kâğıtta küçük bir metin parçası ya da büyük bir sinema zincirinin bilet sayfasında ufak bir çizgi şeklinde göze çarpıp sessiz sedasız vizyondan çıkacaktır. Fakat siz kendinize bir iyilik yapın ve bu eğlenceli, iç ısıtan ve yer yer korkutan filmi görmeye gidin. Çünkü dünyanın Joe Cornish'in film çekmeye devam etmesine ihtiyacı var.
Başrollerinde Zombilerin Şafağı ve Hot Fuzz'dan tanıdığımız Nick Frost, Jodie Whittaker, John Boyega ile Terry Notary’i izlediğimiz filmin konusu şöyle:
Güney Londra'nın varoşlarında çok katlı, estetikten uzak ama işlevsel blok apartmanların dizildiği bir bölgede, bir grup ergenden oluşan sokak çetesi, geceleri kavga, gasp, araba soygun gibi küçük suçlar işler. Bir yandan heyecan ve macera ararlarken diğer yandan ailelerini idare edip, polise yakalanmamaya çalışırlar. Henüz 15 yaşındaki Moses’in başını çektiği gençler, bir gece hemşire Sam’in yolunu kesip cüzdanını gasp ederler.
Sam tam kaçmaya çalışırken gökyüzünden parlak bir cisim aniden ve hızla yanlarındaki arabanın üzerine meteor gibi düşer ve çete yukarıdan gelen bu davetsiz misafiri haklamakta gecikmez. Sopalarla öldürdükleri 1 metre boylarında, tüylerle kaplı uzaylıyı saklayacak yer ararlarken başlarına ne kadar büyük bir bela sardıklarının da farkında değildirler…
