Bugün (23 Şubat) itibariyle yarıladığımız !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nden sizin için derlediğimiz film ve etkinlik notları :
Patlamış mısır yerken seyredilemeyen filmler
Takipçilerinin iyi bildiği üzere, festival filmlerin vizyona giren sinema yapımlarından hep farklı bir yönü vardır. Aralarında vizyon şansı bulacak Hit Filmler olsa da, bu yıl ki festivalde ‘rahatsızlık’ uyandıran yapımlar ağırlıkla yer alıyor. Sizler için takip ettiğimiz !f filmlerinden kısa kısa:
Kara Çayır: Kimlik çelişkisi, sahiplik ve aidiyet duygularını mercek altına alan film, bazı tarihi zaman kaymalarına rağmen, etkileyici oyuncu performansları ve doğa sahneleri ile enteresan bir seyirlik.
Oksijen: Yönetmenin kesinlikle öyle bir iddiası ya da girişimi olmamasına rağmen, insana sigarayı bıraktıran film. Şaka bir yana, doğuştan gelen bir rahatsızlığın ileri yaşlarda yaratacağı psikolojileri erkek-kadın, genç-yaşlı, ağabey-kardeş ilişkileri üzerinden ve oldukça dengeli, hakkaniyetli anlatan bir yapım. Psikolojik film sevenlere tavsiye olunur.
Lastik: Sinema filmlerinde rastladığımız ama üzerinde fazla durmadığımız saçma sapan nedensizliklerin hepsinin gerçek hayattaki nedensizliklerden kaynaklandığını gösterme amacı taşıyan film, 85 dakika boyunca bir araba lastiğini izlettirmeyi başardığı için de en orijinal film fikirlerinden biri olarak tarihteki yerini alıyor…
Hepsi Senin İyiliğin İçin: 9 farklı yönetmenin kamerasından çıkan kısa filmlerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan seçki, her dönem iktidarı elinde bulunduran ‘muhafazakar’* söylemlerin dayandığı ‘halk için halka rağmen/senin iyiliğin için sana rağmen’ klişesini sorguluyor.
Üç: Çarpıcı filmlerin aykırı olmayı seven yönetmeni Tom Tykwer’dan, post-modern dünyanın kadın-erkek ilişkileri üzerine ‘üçlü’ bir güzelleme. Film senaryosu itibariyle etkileyici olmakla birlikte aslında 21yy. doyumsuzluğunun modern insana ettiklerini de sinema perdesine taşıyor…
Hayvanlar Krallığı: Kasabanın suç işlemeye doymayan ‘aile çetesi’ne sızdığımız, gerçekçi ve rahatsız edici filmde, şiddet estetiğinin yanı sıra kısa vadede ama hızla gerçekleşen bir büyüme hikayesine de tanık oluyoruz. Noel’den Sonraki Salı: Konu olarak evrensel kadın-erkek ilişkilerinden kısa bir kesit sunan filmin en önemli özelliği biçiminde yatıyor. Bu filmin tamamına yakını tek plan sahnelerden oluşuyor. Hatta çoğu tek planın sabit kamera açısıyla kotarılmış olması, seyirciyi konumlandırışı açısından da tipik Doğu Avrupa sineması etkisini yaşatıyor.
İstanbul’dan Dev Bir Sürrealist Geçti! !f İstanbul 2011’in en önemli konuğu Şilili yönetmen Alejandro Jodorowsky, dün akşam festival ana mekanı The Hall’de gerçekleştirilen söyleşi ile İstanbullu sinemaseverlerin karşısındaydı. 82 yaşındaki sürrealist yönetmeni görmek için mekanı, deyim yerindeyse tıklım tıklım dolduran katılımcılar Jodorowsky’nin bir saate yakın, mizah dolu sohbetini dinlediler. Usta oyuncu Serra Yılmaz’ın simultane çevirisi ile soruları cevaplayan Jodorowsky, sinemacı olmadığı halde film çekmeye nasıl başladığını, Panik Hareketi'ni ve sürrealizmi yaşam biçimi olarak benimseyişini aktardı. “Size çizilen sınırlara fazla kafanızı takmayan ve sakın Hollywood yıldızları gibi botoks yaptırmayın” mesajını veren Jodorwosky İstanbul’a ilk kez geldiğini de sözlerine ekledi.
Etkinler hız kesmiyor...
25 Şubat Cuma günü düzenlenecek Burlesque: Dans Atölyesi’nin ardından, 26 Şubat’ta The Hall sabahtan akşama kadar festival etkinliklerine ev sahipliği yapacak. İşte program:
26 Şubat Cumartesi Mekan: The Hall
11:00-12:00 Film Forward &Sundance ile Özel Çalışmalar : Senaryo Yazım Paneli Sundance rehberlerinden Bill Wheeler ve Wesley Strick, İsrailli yazar, senarist, yönetmen ve Sundance rehberi Etgar Keret senaryo yazımı üzerine bir tartışma paneli yürütecek.
13:00-14:00 Sundance Enstitüsü: Sundance Lab’lerine Giriş Alesia Weston ve Michelle Satter, Screenwriting, Directors Labs ve Future Film programları üzerine odaklanan Sundance Institute konulu bir sunum yapacaklar.
15:00-17:00 Sundance ‘Case Study’: Amreeka, Senaryodan Perdeye Cherien Dabis, Sundace Lab deneyimlerini ve ilk filmini yapmakta olan bir yönetmen olamanın mutluluklarını ve zorluklarını kendi deneyimlerini paylaşacak.
19:00-21:00 Altyazı Tartışıyor: W.R.: Organizmanın Sırları !f İstanbul Altyazı Tartışmaları serisine bu yıl Dusan Makavejev’in 1971 tarihli W.R.: Organizmanın Sırları filmiyle devam ediyor.
Pazar gününe kadar devam eden festivalde gelecek seanslarda öne çıkan yapımlardan bazıları ise Kimsenin İran Kedilerin Haberi Yok, Dört Aslan, W.R.: Organizmanın Sırları, Hala Buradayım, R, Gerçeğin Parçaları, Hayatta Kalmak, Rahim olarak sıralanabilir…
Beyazperde.com ekibi olarak !f İstanbul’dan bildirmeye devam edeceğiz…
(*Konservatifin tam karşılığı olarak statükoyu korumak isteyen anlamında kullanılmıştır.)