Kötüler ölmez! Yaşayan ölülerse, zaten ölüdürler... Ya kariyeri ölü yönetmenler? George Romero'dan söz ediyoruz, Yaşayan Ölülerin Gecesi (1968), The Crazies (1973) ve Ölülerin Şafağı (1978) yönetmeninden. Yıllardır sadece yapımcılıkla uğraşan efsane sinemacı dördüncü zombi filmiyle geri dönüyor: Land of the Dead!
Şimdiye kadarki en pahalı filmini yapmaya hazırlanan Romero'nun senaryosunu kendi yazdığı 20 milyon dolarlık Land of the Dead'de olaylar zombilerin ayaklanmasını takip eden post-apokaliptik bir ortamda geçiyor:
Yaşayan ölülerin kaynadığı topraklarda yüksek duvarlarla çevrili bir şehirdeyiz. Ölüleri dışarıda tutan kentin içinde kendince normal sayılacak bir yaşam devam edip gitse de, bu yaşamın pek adaletli olduğu söylenemez. Zenginler yüksek binalarda, yoksullarsa şehrin sokaklarında yaşıyorlar. Bu arada ölüler de boş kafalı zombilerden daha zeki ve kötücül yaratıklara dönüşmeye başlıyorlar ve tehdit giderek artıyor.
Biraz değişik ama bize uyar, ne de olsa bu filmler olmasa 28 Gün Sonra gibi filmler hiç yapılmayacaktı değil mi?