Fahrenheit 9/11'in daha vizyona girmeden uyandırdığı yankı ve Cannes'da Altın Palmiye'yi kazanması Amerika'da başkanlara olan muhalefetin belgesellere dönüşmesini moda haline getirdi. Clinton Ailesi'nin konu edildiği ''The Hunting of the President'' salı akşamı Arkansas'ta prömiyerini yaptı ve tahmin edeceğiniz gibi büyük ilgi gördü.
Gene Lyons ve Joe Conason'un best-seller olan kitaplarının temel alındığı belgesel Harry Thomason tarafından uyarlandı ve çekildi. Film boyunca Morgan Freeman tarafından aktarılan bir çok röportajla Clinton'ların gözden düşmesi sonucunda ailenin uğradığı yıkım ve medyanın sağ kanadında dönen dalavereler gözler önüne seriliyor.
Yönetmen belgeselin vizyona giriş tarihinin Amerika'da seçim yılı olmasıyla bir ilgisi olmadığını bunun sadece tembelliklerinden kaynaklandığını söyledi çünkü filmin vizyona girişi için planlanan zaman geçen seneydi. Tabi ki sadece seçim yılı değil, Michael Moore'un belgeselinin haziran sonunda vizyona girmesi, hazır bu tarz popülerken Thomason'u tetiklemiş olamaz mıydı? Yönetmen bu konuda oldukça açık davrandı ve ''Aslında Fahrenheit bizi yok edecek ama diğer yandan gişede büyük ihtimalle kazanacağı başarı aynı başarıyı yakalamamıza da neden olabilir'' dedi.
Fahrenheit, The President derken başkanlar birer birer hedef tahtasına yatırılıyor. Herhalde Michael Moore'un kazandığı başarılar cesaretten yoksun yapımcılara yol göstermeye başladı. Bush, Clinton. Bakalım sırada hangi başkan var?