Amerika'da yaşayan 94 yaşındaki dünyaca ünlü Türkiye doğumlu sinemacı Elia Kazan, bu haftasonu Manhattan'da yaşama gözlerini yumdu. Kazan, Arzu Adında Bir Tramvay, Rıhtımlar Üzerinde ve Cennetin Doğusu gibi filmleriyle olduğu kadar; MacCarthy döneminde meslektaşlarını ihbar etmiş olmasıyla da ünlüydü.
Türkiyeli bir Rum göçmenin oğlu olan Elia Kazan 4 yaşında New York'a geldi. Üniversitede tiyatroya ilgi duydu ve avant-garde akımların içine girdi. Aynı dönemde komünist partiye katıldı. Sahne sanatının değişik alanlarında, özellikle de oyunculukta emek harcadı. 40'lı yıllarda
Oyunun başarısı Kazan'ın 1945 yılında agresif bir şekilde sinemaya atılmasına önayak oldu. Sonradan işlerinin çoğunda rastlanan temalardan birini, göçmenlik durumunu işlediği ilk filmini yaptı: İrlandalı bir göçmen ailenin hikayesini anlattığı A Tree Grows in Brooklyn. Gentleman's Agreement ve Panic in the streets bu dönem filmlerindendir. 1951'de Arzu Adında Bir Tramvay'ı sinemaya uyarlarken yanına aldığı Marlon Brando'yla 1954'te de Rıhtımlar Üzerinde'yi gerçekleştirdi. Her iki film de, hem yönetmeni hem de başrol oyuncusuna uluslararası şöhret getirdi.
ABD'de Maccarthiciliğin dorukta olduğu 1952 yılında anti-Amerikan faaliyetleri araştıran komisyonlara sol görüşlü meslektaşlarının isimlerini açıklaması Elia Kazan'ı çok zor durumda bıraktı. Aynı yıl, Meksikalı bir devrimcinin hikayesini anlattığı Viva Zapata!'ya rağmen kendini affettirmeyi başarabildiği söylenemez. 1999'da Oscar'la onurlandırıldığında bir çok sinemacının, aradan geçen bunca yıla rağmen töreni protesto etmesi ilginçti.
1955'te yönettiği Cennetin Doğusu, isyankar genç imajıyla gönülleri fetheden James Dean'ı da unutulmazlar arasına soktu. Sonradan daha çok özyaşamöyküsel olarak nitelendirilebilecek işlere imza atan Kazan, 1963'teki Amerika, Amerika ile kendi ailesinin hikayesini anlatırken; 1969'daki The Arrangement'da kendi romanını sinemaya uyarlıyordu. Robert De Niro'lu The Last Tycoon 1976 yılında geldi ve Hollywood'un günah çıkarması olarak nitelendirildi.
Tartışmalı politik durumuna rağmen; siyasal olduğu kadar göçmenlik gibi sosyal konuların etrafında da defalarca dönen Elia Kazan, 20. yüzyıl Amerika'sının çeşitli dönem ve durumlarının fotoğraflarını çekmiş ve ölümsüzleştirmişti. Bütün bunların yanısıra birden fazla yeteneği bünyesinde toplamış olmasıyla da sinema tarihinin unutulmaz isimleri arasında yerini almıştır.
Ünlü yönetmenin, İstanbul Film Festivali tarafından verilen onur ödülünü almak üzere bir kaç sene önce ülkemizi ziyaret ettiğini de ekleyelim...
Bu haberi Türkiye'de herkesten önce, Beyazperde Mobil aboneleri duydu! Siz de cep telefonunuzda Abone flas yazıp 3292'ye gönderin, Flaş haberleri herkesten önce siz öğrenin!