Hesabım
    Festivalde 15 Nisan Cuma

    Altın Ayı'ları silip süpüren Bir Ayrılık, izleyicilerle buluşuyor...

    BİR KLASİKTİR TEKNE TURU

    Avrupa Konseyi ev sahipliğinde yapılan ve Festival'in klasik etkinliklerinden Tekne Turu 13.00'te.

    FİLMİ TABLONUN İÇİNDEN İZLEMEK

    Yıldızlarla dolu oyuncu kadrosu, bilgisayar grafikleri ve en yeni tekniklerle çekilen Değirmen ve Haç, izleyicilerin bir tablonun içinde yaşamalarına olanak sağlıyor. Filmin konusu ve mekânı Flaman üstat Pieter Bruegel'in İsa'nın çarmıha gerilişini ve İspanyol işgali altındaki Felemenkleri betimleyen 1564 tarihli "Çarmıha Gidiş" adlı yapıtı. 11.00'de Atlas'ta yapılacak gösterime yönetmen Lech Majewski de katılacak.

    ULUSAL YARIŞMADAKİ TEK BELGESEL

    İlk uzun metrajlı belgeseli Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir İstanbul'a bütüncül bir yaklaşımla bakmayı amaçlayan ve değişim kadar onun dinamiklerini de sorgulayan İmre Azem, bizi yıkılmış gecekondu mahallelerinden gökdelenlerin tepelerine İstanbul'u yeniden keşfedeceğiniz uzun bir yolculuğa çıkartıyor. Ulusal yarışmada yer alan film Azem'in de katılımıyla 11.00'de Fitaş 1'de.

    ÖZKAN'DAN JÜSTİNYEN İLE TEODORA AŞKI

    Bir Sonbahar Hikâyesi, İki Kadın ve Yengeç Sepeti ile tanıdığımız Yavuz Özkan ilk kez bir belgesel filmle izleyicisiyle buluşuyor. İstanbul'da Aşk'ın konusu, odağı ve mekânı İstanbul: Doğu ile Batı arasında bir köprü konumundaki İstanbul, iki insan arasında köprü olan aşkla buluşuyor. Özkan "Jüstinyen ile Teodora'nın aşkı olmasa Ayasofya var olur muydu?" sorusunu yöneltiyor. 11.00'de Beyoğlu'da gösterilecek filmin ardından Özkan'la söyleşi gerçekleştirilecek.

    ÇAĞDAŞ BİR SAVAŞ HİKÂYESİ

    Saraybosnalı bir genç kadının hayatı, genç bir asker evine gelip de ona eşyalarını toplamasını söylediği andan itibaren alt üst olur. Köydeki diğer kadınlarla bir araya toplanan ve Bosna'nın ücra bir köşesindeki bir depoya hapsedilen genç kadın, kampta yaşamanın kurallarını hızla öğrenir. Aşkı, kimliği ve insan ilişkilerini sorgulayan çağdaş bir savaş hikâyesi olan Yokmuşum Gibi, Juanita Wilson'ın da katılımıyla 16.00'da Fitaş 1'de.

    İLK RESMİ KÜRTÇE DERGİ

    Rewşen, Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki ilk resmi Kürtçe dergi unvanına da sahip Rewşen'in 1990'lardan 2000'e kadar devam eden serüvenini gözler önüne sererken, söz konusu dönemde Kürtçe'nin gelişimine ve yaşanan önemli olaylara da tanıklık ediyor. Yönetmen Cemil Oğuz'un da katılımıyla film 16.00'da Pera'da.

    ICÍAR BOLLAÍN GELİYOR

    İspanya'nın 2011 Oscar adayı Yağmuru Bile, yönetmenlik, Kristof Kolomb ve temel insan hakları mücadelesini bir araya getiriyor. Senaryosu Ken Loach'un daimi senaristi Paul Laverty tarafından yazılan film, Icíar Bollaín'in 2007 yapımı dedektiflik hikâyesi Matahariler'in başarısını takip ediyor. "Sinemada İnsan Hakları" bölümünde yarışan filmin 19.00'da Fitaş 4'te yapılacak gösterimine oyuncular Juan Carlos Aduviri ve Karra Elejalde de katılıyor.

    İLK GÖSTERİM FESTİVAL'DE

    Seyfettin Tokmak'ın ilk uzun metrajlı filmi olan Kırık Midyeler Mardin'den İstanbul'a gelip midyecilik yaparak Almanya'ya kapağı atmaya çalışan, onlu yaşlardaki iki çocuğun hikâyesini anlatıyor. Ulusal yarışmada yer alan ve dünya prömiyerini Festival'de yapacak olan film yönetmenin katılımıyla 19.00'da Fitaş 1'de.

    FESTUS OKEY'E SELAM

    Futbolcu olma umuduyla Türkiye'ye gelen ve yolları İstanbul'da kesişen iki kaçak Afrikalı göçmenin, Nijeryalı Taju ile Rachid'in hikâyesini anlatan Ofsayt, yönetmeni Reyan Tuvi'nin katılımıyla 19.00'da Pera'da.

    FRANSA'NIN GÖÇMEN POLİTİKLARI

    Fransa'nın göçmen politikasını bu politikanın sonuçlarından etkilenen çocuklar üzerinden protesto eden Eller Yukarı, eğlenceli olduğu kadar dokunaklı bir film. 16.00'da Fitaş 1'de gösterilecek filmin yönetmeni Romain Goupil seyircilerin sorularını yanıtlayacak.

    ÇILGIN İKİLİ İŞ BAŞINDA

    İsveç sinemasının sıra dışı ikilisi Ola Simonsson ve Johannes Stjärne Nilsson ilk kurmaca uzun filmleri Yaşamın Ritmi'yle uluslararası yarışmada Altın Lale için yarışıyır. Aşk, delilik ve gürültülü davullarla ilgili, kahkahalarla dolu, yaratıcı bir kentsel durum komedisi olan film 21.30'da Atlas'ta. Gösterime Simonsson ve Nilsson ikilisinin de katılacağını hatırlatalım.

    İSTANBUL'U HATIRLAMAK

    Yapımcılığını Gitmek adlı filmiyle tanıdığımız Hüseyin Karabey ve Sevil Demirci'in üstlendiği Unutma Beni İstanbul, uluslararası platformda başarılar kazanmış altı yönetmenin, İstanbul'un geçmişinin yalnızca mevcut Türkiye halklarına ait olmadığını hatırlatmak amacıyla bir araya gelip yaptığı altı kısa filmden oluşuyor. Yönetmenlerin de katılımıyla film 21.30'da Fitaş 1'de.

    İSTANBUL SON SÜRAT

    Hem İstanbul'a yazılmış bir aşk şiiri hem de eleştirel bir inceleme olan Son Sürat İstanbul, şehrin kontrolsüz büyüme ve otomobil merkezli politikalarla baş etme çabasına odaklanıyor. Yönetmeni Aslıhan Ünaldı'nın katılımıyla film 21.30'da Pera'da.

    CHABROL'ÜN ANISINA

    Geçen yıl kaybettiğimiz usta yönetmen Claude Chabrol'ün başyapıtlarından Bir Kadın Meselesi ikiyüzlülerin ahlakı ve ayrıcalıklı bir yaşam hırsı üzerine etkileyici bir dram. Isabelle Huppert'in bir kez daha kendine hayran bırakan oyunculuğuyla film 13.30'da Atlas'ta.

    BU SUÇTA HEPİMİZİN PARMAĞI VAR

    Cep telefonlarımızı pek seviyoruz, üstelik her zamankinden fazla model bulunuyor artık. Oysa telefon üretiminin bir de karanlık ve kanlı yüzü var. Cep telefonumuzla iletişim kurduğumuz her an, Kongo'da işlenen suçlarda bizim de parmağımız oluyor. Cebimde Kan Var, Kongo'daki savaşa karşı bizim sorumluluğumuzu ve kurumların sosyal sorumluluğunu sorguluyor. "Sinemada İnsan Hakları" bölümünde yarışan film 13.30'da Beyoğlu'da.

    İNGİLTERE'NİN EN BÜYÜK SKANDALLARDAN

    Yıldızlarla dolu Portakallar Ve Günışığı, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra İngiltere'de yaşanan en büyük skandallardan birini ele alıyor: 1940'larda ve 1950'lerde 130.000 çocuğun İngiltere'den Avustralya'ya evlatlık olarak verilip ülkelerinden koparılmaları, hatta tacize uğramaları. Babası Ken Loach'la aynı vicdani duyarlılığı paylaşan yönetmen Jim Loach'un bu ilk filmi 13.30'da Rexx'te.

    BİR ANTİ-FİLM

    Guy Debord'un ilk filmi Sade İçin Ulumalar, eğer film olarak tanımlanabilirse, bir anti-film. Filme kafa tutan ve onu reddeden bir manifesto, bir provokasyon, bir savaş. Sadece siyah ve beyaz erken üzerine konuşmalardan oluşan filmin son 24 dakikası sessiz siyah bir ekrandan ibaret. 13.30'da Pera'da.

    İRAN'DA LEZBİYEN OLMAK

    İran'daki lezbiyenlerin uğradıkları şiddeti anlatan Çıkmaz 21.30'da Pera'da. Filmi benzerlerinden farklı kılan, ilk kez İranlı bir lezbiyenin cesurca kamera karşısına geçip cinsel yönelimi ne olursa olsun özgürce yaşamaya hakkı olduğunu haykırması.

    ALTIN AYI'LI BİR AYRILIK

    Festival'in en çok merak edilen filmlerinden Bir Ayrılık 16.00'da Atlas'ta. About Elly ile birçok ödül kazanan Asghar Farhadi'nin Berlin'de film, kadın ve erkek oyuncu dallarında Altın Ayı'yı alan yeni filmi, boşanmak üzere olan ama çocuklarının velayeti konusunda ikileme düşen bir çiftin öyküsünü anlatıyor.

    YILIN EN İYİ KISALARI İLK KEZ

    İstanbul Film Festivali, her yıl olduğu gibi yılın en iyi kısa filmlerine ev sahipliği yapıyor. Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi'nin 2005'ten bu yana ulusal arenada boy gösteren başarılı kısa filmleri ve belgeselleri yurtdışına taşıyarak uluslararası alanda tanıtılmalarını ve izlenmelerini sağlamak amacıyla düzenlediği Hisar Kısa Film Seçkisi'nin 2011 filmleri ilk kez saat 16.00'da Beyoğlu'da gösterilecek.

    facebook Tweet
    Öneriler
    Back to Top