Berlin Film Festivali rüzgârı, cumartesi günü dağıtılan ödüllerle dindi... Ödüle layık görülenler ise bir basın toplantısıyla bir araya geldi. Yarışmadaki İran filmi "Nader and Simin, A Separation", yönetmeni Asghar Farhadi'ye 'Altın Ayı' kazandırmakla kalmamış, 'En İyi Erkek Oyuncu' ve 'En İyi Kadın Oyuncu' ödüllerini de getirmişti. Asghar Farhadi, toplantının da en çok ilgi gören ismiydi.
Farhadi, Altın Ayı'nın kendisi için önemli olduğunu belirtti ve ödülün öneminin, filminin dünyanın dört bir yanında izleyicilere ulaşma şansı vermesi olduğunu söyledi.
Orta Doğu'da yaşananları yorumlamasını ve filminin mesajını açıklamasını isteyen bir gazeteciye Farhadi şu şekilde cevap verdi: "Filmlerde mesaj olmaz, bir potansiyel olur. Bu potansiyel de insanların soru sormalarını, kendi cevaplarını bulmalarını sağlamak olabilir. Orta Doğu'ya gelirsek, barışçıl hareketleri, dünyanın neresinde olursa olsun herkes savunur."
'Kahraman değilim, sinemacıyım'
Farhadi'nin karşılaştığı en zor soru, yurtdışında yaşayan İranlı bir gazeteciden geldi. Gazeteci, Farhadi'nin aralarında yönetmen Panahi'nin de olduğu İran'da tutuklananlar konusunda yeterince sert açıklamalar yapmadığından yakındı. Farhadi ise bunun işi olmadığını belirtti ve şöyle konuştu: "İki olasılık var. Ya sizin dediğiniz gibi sert açıklamalar yaparım ve bir daha İran'da film çekemem. Ya da şimdi yaptığımı yapar ve İran'da film çekmeye devam ederim. Bence ikinci yol daha doğru. Çünkü ben kahraman değilim, sinemacıyım. Konuşmalar yapmak isteseydim, yönetmen olmazdım, politikacı olurdum. Ödülü alırken, sahneden söyleyeceğim zehir zemberek cümleler, tutuklu insanlar için bir şey değiştirmeyecekti. Ama film çekmeye devam edebilmek ve çektiğin filmlerle söyleyeceğini söylemek, konuşma yapmaktan bence daha onurlu."
En iyi kısa film iPhone ile çekilmiş
Berlin Film Festivali'nde, Güney Kore'nin en ünlü yönetmenlerinden Park Chan Wook, Park Chan-Kyong ile çektiği "Night Fishing" ile 'En İyi Kısa Film Ödülü'nü aldı. Filmin dikkat çeken yanı ise iPhone kamerasıyla çekilmiş olması. Chan-Wook, 'sinemanın geleceği bu yöne mi gidiyor?' şeklinde sorulara, "Hayır, bu yöne gitmiyor" diye cevap verdi. Ancak küçülen kameralar ve filmin maliyetinin azalmasının, sinemanın demokratikleşmesi olarak okunabileceğini belirti.
Bela Tarr'dan sinemaya veda
Berlin'de uzun metraj yarışmasında, ikincilik anlamına gelen Jüri Özel Ödülü'nu alan isim ünlü Macar yönetmen Bela Tarr'dı. "The Turin Horse" adlı filmiyle ödülü alan Tarr, sevenlerine kötü bir haber verdi. Bu filmin sinemasında yapmak istediği her şeyi içinde barındırdığını anlatan Tarr, bundan sonra film çekmeyeceğini açıkladı. Tarr, "Yapımcılık yapmak istiyorum. Belki sinema üzerine düşünen ama filmlerine finansman bulamayan yeni nesle mensup yönetmenlere yardımcı olabilirim" dedi. Filminin karanlık olduğuna dair bir yorum üzerine de Tarr, "Dünya karanlık değil mi? Siz etrafınıza baktığınızda, mutluluk mu görüyorsunuz? Sanmıyorum. Belki bazıları daha şanslıdır ve mutluluk görür ama bence dünya karanlık bir yer" şeklinde konuştu. Tarr ödüllere önem vermediğini söyledi ve bunu da basın toplantısına ödülünü getirmeyerek gösterdi... (Nil Kural/Milliyet)