Harry Potter film serisinin yedincisi ve finali olan "Harry Potter ve the Deathly Hallows/Harry Potter ve Ölüm Yadigarları" iki bölümden oluşan bir sinema projesi olarak hayata geçirilmişti.
Bölüm 1, Harry, Ron ve Hermione'nin Voldemort'un ölümsüzlüğünün anahtarları olan Hortkuluk'ları bulmak ve yok etmek üzere tehlikeli bir göreve girişmeleriyle başlıyor. Profesörlerinin rehberliği ya da korumasından yoksun, kendi başlarına kalmış olan üç arkadaşın, artık birbirlerine her zamankinden çok güvenmeleri gerekmektedir. Fakat aralarında onları birbirinden koparmakla tehdit eden Karanlık Güçler vardır...
Bu arada, Büyücüler Dünyası, Karanlık Lord'un tüm düşmanları için tehlikeli bir yer olmuştur. Uzun zamandır korkulan savaş başlamıştır ve Voldemort'un Ölüm Yiyenleri Sihir Bakanlığı'nın hatta Hogwarts'ın kontrolünü ellerine geçirerek, kendilerine karşı durabilecek herkesi korkutmakta ve tutuklamaktadırlar. Ancak, hâlâ peşinde oldukları bir ödül vardır: Voldemort için en değerli olan Harry Potter. 'Seçilmiş Kişi' artık aranan kişi, olmuştur çünkü Voldemort'un müritleri Harry'yi Karanlık Lord'a canlı götürme emri almış ve onun peşine düşmüşlerdir.
2000'ler boyunca fantastik edebiyat ve sinema meraklılarını peşinden sürüklemeyi başaran, her vizyon öncesi biletleri kapalı gişe tükenen Harry Potter serilerinde sona çok yaklaştık. Warner Bros. Pictures, yapımcılığında, Daniel Radcliffe,Rupert Grint ve Emma Watson'ın yanı sıra, Helena Bonham Carter, Robbie Coltrane, Ralph Fiennes, Michael Gambon, Brendan Gleeson, Richard Griffiths, John Hurt, Jason Isaacs isimleri kadroda göze çarpan oyuncular.
Tüm Harry Potter filmlerinin yapımcısı olarak bilinen David Heyman, bu filmde sorumluğu David Barron ve J.K. Rowling'le paylaşıyor. Filmin J.K. Rowling'in kitabına dayanan senaryosunu Steve Kloves kaleminden çıktı. Filmin görüntü yönetmenliğini Eduardo Serra üstlenirken, kurgu Mark Day'e, müzikler Alexandre Desplat'a, görsel efektler ise Tim Burke'e ait.
Film, IMAX® teknoplojisinin kullanıldığı sinema salonlarında vizyona girecek.
Filmden Yapım Notları ve Senaryoya Dair Detaylar...
İlk yayınlandığı günlerden itibaren maceralarıyla dünyanın dört yanındaki hayranlarına büyük heyecan yaşatan, çocuk büyücü Harry Potter, hem fantastik edebiyata hem de sinemaya yeni bir boyut getirdi. J.K. Rowling'in en-çok-satan kitaplarına dayanan filmlerin yapımcısı David Heyman, on yıldan fazla bir süredir bu büyülü dünyanın bir parçası oldu.
Heyman rekor sahibi film serisinin son bölümünü ele alırken, önünde çeşitli zorlukların olduğunun da farkında vardı. Serinin iç içe geçmiş hikayelerindeki tüm açık uçların, heyecanın doruğa ulaştığı sonuç bölümünde nasıl toparlanacağı bütün Harry Potter hayranlarının merak konusu olurken, yapımcı Heyman son kitabın iki bölüm halinde çekilmesi kararını aldıkları zamanı şu şekilde özetliyor: "Steve Kloves senaryo üzerinde çalışmaya başladığında, Jo'nun kitabına haksızlık yapacak ölçüde fazla malzemeyi dışarıda bırakmamız gerekeceği anlaşıldı. Serinin sonuçlanması için bütünleyici olan çok fazla ayrıntı vardı".
Yapımcı David Barron ise şunu ekliyor: "Önceki kitaplarda, her zaman Harry'nin serüveninin takip edilmesine karar verilmişti; bu yüzden, her ne kadar okuması çok keyifli olsa da hikayenin ilerlemesinde önemli yer tutmayan belirli sahnelerin kısaca geçilmesi mümkündü. Ne var ki, yedinci kitap her şeyin sonuca ulaştığı, tüm bulmacaların yanıtlandığı, açık uçların birleştiği bir çalışma".
Başkarakter Harry Potter'ı canlandıran Daniel Radcliffe, ise bu konuda şunları söylüyor: "Jo'nun başlangıçtan itibaren planladığı girift olay örgüsü, hikaye anlatımı olarak tam bir ziyafet. İniş çıkışlar, sürprizler, gizem ve aşk, komedi ve aksiyon var.yıllar içinde insanların yanıt verdiği harika şeyler bunlar. Hikayeyi tam ve doyurucu bir şekilde anlatabilmemizin tek yolu buydu".
Üçüncü kez Harry Potter filmi yöneten David Yates "Harry Potter ve Ölüm Yadigarları"nın Bölüm 1'inin de merkezdeki karakterleri Hogwarts'ın tanıdık ortamından kopartmak suretiyle geleneklerden uzaklaştığını söylüyor.
Aslında, seri içinde Büyücüler Okulu ve Büyücülüğün hiç gözükmediği ilk film bu. Yönetmen bu konuda,
"Bence Bölüm 1'in en ilgi çekici yanlarından biri bu. Karakterler alenen tehlikedeyken bile çok güvenli hissettiren Hogwarts'ın büyülü ortamından uzağız. Birden bire, Harry, Ron ve Hermione tehlikeli bir yer olan büyük ve kötü dış dünyada hayatta kalmaya çalışıyorlar. Kendilerini soyutlanmış, yalnız ve çok çaresiz hissediyorlar. Bu durum macerayı çok daha heyecanlı ve daha olgun kılıyor. Böyle olması hem bana hem de Dan, Rupert ve Emma'ya gerçekten cazip geldi" diyor.
Radcliffe de bunu doğruluyor: "Bence filme daha yetişkin bir hava veriyor çünkü artık okulda değilken bizi okul çocuğu olarak görmek daha zor".
Ron Weasley rolünü tekrar üstlenen Rupert Grint'in görüşü ise şöyle: "Hogwarts'ın güvenli ortamından ve ailelerinin, öğretmenlerinin korumasından uzaktayken her şey olabilir. Her an saldırıya uğrayabilirler. Bu da filme farklı bir enerji veriyor".
Bir kez daha Hermione Granger olarak karşımıza çıkan Emma Watson ise, "Harry, Hermione ve Ron'un artık bir evi yok. Sürekli hareket halindeler ve daha da kötüsü peşlerinde olanlar var. Dolayısıyla, kime güveneceklerini bilmiyorlar. Ama çok büyük riskler söz konusu olduğu için cesur olmak zorundalar".
Gerçekten de, riskler hiç bu kadar büyük olmamıştır çünkü hem Büyücülük dünyasının hem de Muggle dünyasının kaderi bu gençlerin elindedir. Voldemort'un gücü ve ölümsüzlüğünün sırrını öğrenen Harry, Karanlık Lord'un kendi ruhunun parçalarını içine gizlediği Hortkuluk'ların peşine düşer. Bunlardan biri bile varlığını sürdürürse, Voldemort asla alt edilemeyecektir. Hortkuluk'lardan ikisi şimdiden yok edilmiştir; bunlardan biri Tom Riddle'ın günlüğüdür, diğeri ise, Riddle'ın anneannesi Marvolo Gaunt'a ait olan yüzüktür. Harry ve Dumbledore üçüncü Hortkuluk olan Salazar Slytherin'in madalyonunun yerini belirlediklerini sanırlar, ama bunun sahte olduğu ve hakikisinin, isminin baş harfleri R.A.B. olan biri tarafından çalındığı anlaşılır.
Peki ya diğerleri.? Sorun şudur ki Hortkuluklar gerçekten de her yerde, herhangi bir şeyin içinde olabilirler. "Bu işe kalkıştığı sırada Harry'nin elinde ne kadar az şey olduğunu bildiğini sanmıyorum" diyor Barron ve ekliyor: "Sadece, yapması gereken bir işi olduğunu biliyor ve bununla yetinmek zorunda. Ron ve Hermione de onu asla terk etmeyeceklerine göre üçlü için gerek fiziksel gerek duygusal anlamda muazzam bir yolculuk başlıyor...."