Senaryo yazarları "Tadında Bırakalım" , "Yerli Dizi Yersiz Uzun" sloganları ile yerli televizyon dizi sektöründeki haksızlıklara karşı seslerini yükseltmeye devam ediyor. Sender'den yapılan basın açıklamasına göre, eylemlerin ilk ayağı 8 Kasım Pazartesi günü saat 15'te Galatasaray Postanesi'nden ilgili kamu kurumlarına dilekçe gönderimi ile başlayacak. Sender, yurtdışındaki standartların çok gerisinde çalışmak durumunda kalan set emekçilerinin haklarını, en az senaryo yazarları kadar savunuyor. İşte dernekten gelen basın bülteninin tam metni ve beklentiler:
Senaryo Yazarları Derneği Üyeleri, 90 dakikalık dizilere ve tüm sektör emekçilerinin ağır çalışma koşullarına karşı hazırladığı kapsamlı bir dilekçeyi başta T.C Cumhur Başkanlığı olmak üzere, TBMM Başkanlığı, Başbakanlık, Kültür Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, gibi birçok kuruma 8 Kasım Pazartesi günü saat 15'te Galatasaray Postanesi'inden yollayacaktır. Senaryo Yazarları Derneği'nin (SENDER), çağrısıyla yapılacak olan bu eyleme beğeniyle izlenen birçok dizinin senaristleri katılacaklardır. Dilekçe eylemi, sektör sorunlarının çözümüne kadar senaristlerin yapmayı planladığı bir dizi eylemin birinci bölümü olacaktır.
Televizyon kanallarının rating ve dolayısıyla rant kavgası dizi sürelerini inanılmaz bir noktaya getirdi. Bizler dizi sektörünün emekçileri olarak her hafta bir uzun metraj film yaratır gibi yazmak/çekmek zorunda kalıyoruz. Setlerde çalışan arkadaşlarımız, gece-gündüz, yağmur çamur demeden inanılmaz kötü koşullarda üstelik çoğu sigortasız olarak çalışmak zorunda bırakılıyor. Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş dizi süreleri yüzünden televizyon sektörü bir kölelik düzenine dönüştü. Artık bu kölelik düzenini daha fazla sürdürmek istemiyoruz.
Hükümetin AB uyum yasaları çerçevesinde imzalayıp üç yıldır yürürlüğe koymadığı kararı hatırlatıyoruz. Bu karara göre televizyon dizilerinin süresi, 12 dakikası reklam olmak üzere en fazla 60 dakikadır. Yani dizi süreleri en fazla 48 dakika olmalıdır. Oysa Türkiye'de araya giren onlarca reklamla birlikte bir dizi izlemek için iki-iki buçuk saat ekran başında oturmak gerekiyor.
Yazarların, yönetmenlerin, yapımcıların ve hatta izleyicilerin bile memnun olmadığı, yalnızca kanalların daha fazla kâr etmesini sağlayan ve Türkiye'yi giderek kalitesizliğe götüren bu sistemin bir an önce değiştirilmesini acilen talep ediyoruz.