Hesabım
    En 'Baba' Film Festivalinde İki Türk!

    'Kosmos' ve 'Ada: Zombilerin Düğünü' Türkiye'yi İspanya'da temsil edecek...

    Bu yıl 43. kez düzenlenecek olan dünyanın sayılı fantastik-korku filmi festivallerinden Sitges Film Festivali'nde Türkiye'den 'Kosmos' ve 'Ada: Zombilerin Düğünü' filmleri gösterilecek...

    7-17 Ekim tarihleri arasında İspanya'da düzenlenecek Uluslararası Sitges Film Festivali'nde gösterilecek olan Kosmos filmi aynı zamanda festivalin ana yarışma bölümünde En İyi Film için yarışacak. Kosmos'la birlikte gösterilecek olan diğer Türk filmi ise sinemamızda nadir görülen bir janrın örneği olan Ada: Zombilerin Düğünü'.

    Bu sene Guillem Morales'in 'Los ojos de Julia' filmiyle açılışını yapacak olan festival, fantastik-korku janrının Cannes'ı olarak nitelendiriliyor. Biraz daha yerelleştirirsek; !fistanbul'un Nöbetçi Sineması ve İstanbul Film Festivali'nin Geceyarısı Çılgınlığı programlarının birleşip üstüne bir de Filmekimi'nin radikal filmlerinin eklenmesi sonucu oluşmuş devasa bir panorama da diyebiliriz Sitges için.

    Peki Avrupa'nın bu en büyük fantastik-korku festivalinde bu sene yeni ne var?

    Sırbistan'dan çıkan ve son yıllarda seyrettiğimiz en kışkırtıcı ve kafa patlatan, Srdjan Spasojevic'in yönettiği tartışmalı uçuk film 'A Serbian Film'; 5. Kuşak Çin sinemasının en ünlü yönetmenlerinden, görüntü ustası The Last Exorcism'; Bağımsız yönetmen Kaboom; [Rec]'in yazarı Uncle Boonmee Who Can Recall His Past Lives'; Let The Right One In' uyarlaması 'Let me in' festivalde ilk öne çıkanlar...

    Tabii bu kadarla da bitmiyor... 70-80'lerin İtalyan istismar sinemasından nadide örneklerin tekrardan gösterileceği festivalin sinemaseverlerin ağızlarının suyunu biraz daha akıtacak programına şöyle bir göz attığımızda, birazını sağ olsun İstanbul Film Festivali'nde de gördüğümüz şu isimlere rastlıyoruz: Sundance şampiyonu ilginç belgesel 'Catfish', Amerika'nın dogma yönetmeni Chatroom'... Bu festivalin bir de sağlam Mondo Macabro listesi var ki, onları ayrıca ele almalı...

    Sözün kısası, Japon animasyon sinemasının en yenilerinden, auteur sinemasının en son örneklerine; umut vaad eden genç yeteneklerden, tüm zamanların en sağlam sinema filmlerinin restore edilmiş versiyonlarına, korku sineması severler için bulunmaz bir hafta yaşatacak olan Sitges Film Festivali, belki de daha sonra hiç bir yerde göremeyeceğiniz ve sinema adına yeni olan radikal janrlar arasında kaybolan, slasher, gore, extreme, istismar sineması ve dahasını yerinde görmek adına fırsatı olanlar için kaçırılmayacak bir festival...

    facebook Tweet
    Öneriler
    Back to Top