İlk kez 'Michael Bacall'in Richard Aleas'ın Little Girl Lost isimli suç romanından uyarlayacağı film, Levine gibi janrlar arasında seyahat etmeyi seven bir yönetmen için pek şaşırtıcı bir proje değil. 2004'de yayınlanan ve pek çok ödül kazanan roman, şimdiden klasik olmuş bile.
Liseden beri çıkan John Blake ve Miranda Sugarman isimli iki sevgilinin öyküsünü anlatan hikaye, çiftin mezun olup başka yollara ayrılmasıyla birlikte başlar... John okuduğu yerde kalır ve özel bir şirkette çalışmaya başlar. Fakat Miranda daha sessiz ve huzurlu bir yaşamı tercih ettiği için uzak bir kasabada göz doktorluğu yapmak istemektedir. Böylece iki sevgilinin yolları ayrılır... Günler ayları kovalar ve 10 yıl sonra bir sabah, gazetesini açan John, Miranda'nın fotoğrafıyla ve kendisini dehşete düşürecek olan altındaki o manşetle karşılaşır: STRİPTİZCİ ÖLDÜRÜLDÜ. Böyle bir şeyin olduğuna bir türlü inanamayan John, Miranda'nın son 10 yılını araştırmaya başlarken, başına tehlikelerle dolu bir çorap ördüğünün farkında bile değildir...
Son iki filmiyle her ne kadar festival seyircisini memnun etse de, ülkesinde bile dağıtımcı bulmakta zorlanan Levine, bu projelerle birlikte umarız hakettiği yere bir an önce gelir.