Bu hafta üçü yeni, biri eski olmak üzere dört film sinemaseverlerle buluşuyor. 'Sıradan İnsanlar', 'B Planı' 'Sihirbazın Çırağı' adlı yabancı filmler ve yoğun istek üzerine 'Nefes: Vatan Sağolsun' vizyonda olacak.
Bir komedi, bir macera ve iki de savaş draması göreceğimiz 16 Temmuz haftasında 'Nefes' ve 'Sıradan İnsanlar' aynı konuya, farklı pencerelerden bakan iki ayrı çalışma olarak dikkat çekiyor. Dikkat çeken diğer yapım ise merakla beklenen 'Sihirbazın Çırağı'...
Sihirbazın Çırağı (The Sorcerer's Apprentice)
Bu yılın merakla beklenen yapımlarından biri olan Sihirbazın Çırağı'nda yönetmen koltuğunda Jon Turteltaub, başrolde ise Nicolas Cage bulunuyor. Daha önce Büyük Hazine (National Treasure) filminde birlikte çalışan ikilinin yanı sıra yapımcı Jerry Bruckheimer'da bu ikiliye yabancı olmayan diğer bir isim.
Goethe'nin 1797 yılında şiiri "Der Zauberlehrling"la başlayıp Disney'in fantastik yapımlarına uzanan 'Sihirbazın Çırağı' efsanesi görsel efektlerin altın çağını yaşadığı günümüzde yenilenmiş sinema versiyonuyla karşımızda. Nicolas Cage'in sinema kariyerinin bile tartışıldığı bu dönemde Cage'in cankurtaran gibi sarıldığı bu son fantastik macerası, iyi ve kötü arasındaki çok eski zamanlara dayanan bir anlaşmazlığın ortasına sürüklenen bir sihirbaz ve onun talihsiz çırağının başından geçenleri anlatıyor. Eleştirmenler tarafından pek beğenilmeyen filmin kadrosundaki diğer isimler Jay Baruchel, Alfred Molina ve Monica Bellucci...
Filmin konusu şöyle:
Balthazar Blake (Nicolas Cage), günümüz Manhattan'ında, şehri; kötülerin temsilcisi, can düşmanı Maxim Horvath'a (Alfred Molina) karşı korumaya çalışan usta bir sihirbazdır. Balthazar bunu yalnız yapamayacağı için gizli bir potansiyeli olan, Dave Stutler'ı (Jay Baruchel) işe alır. Sihirbaz, isteksiz ortağına büyü bilimi ve sanatı konusunda hızlandırılmış bir kurs verir ve bu alışılmadık çift birlikte karanlık güçleri durdurmaya çalışırlar. Dave'in "Sihirbazın Çırağı" olurken, bu eğitimden sağ salim kurtulması, şehri kurtarması ve güzel kızı elde etmesi için tüm cesaretini toplaması gereklidir.
B Planı (The Back-up Plan)
Genelde TV dizileriyle tanınan Alan Poul'un yönettiği filmde, Jennifer Lopez ve Alex O'Loughlin başrolde. J.Lo'nun oynadığı çoğu romantik komedi filmi gibi bu yapım da vasatın çok altında bir seyirlik sunuyor. Aşk, evlilik ve bebek sahibi olma kavramları üzerinden ilerleyen hikaye, komik olduğu iddiasıyla sinemada 'vakit geçirmek' isteyenleri bekliyor...
Filmin konusu ise şöyle:
Hayatına doğru adamın girmesini çok uzun süredir bekleyen Zoe bir karar verir: O artık anne olmak istemektedir. Stan ile tanışan Zoe için o güçlü bir baba adayıdır. İlişkileri ilerledikçe, Zoe ve Stan iyi anlaştıklarını görürler. Ancak ortada bir sorun vardır: Zoe hamiledir ve bu durumu Stan'den saklamaya kararlıdr. Fakat sır saklama konusunda pek yetenekli değildir.
Sıradan İnsanlar (Ordinary People)
29. İstanbul Film Festivali'nde izlediğimiz bu bol ödüllü Sırbistan-Fransa-İsviçre yapımı anti-savaş-dramasında yönetmen, "savaş filmi" türünü yerle bir etmeyi deniyor. Savaşın insanlıktan çıkarıcı etkisini ve asker bir gencin yavaş yavaş nasıl ölüm makinesi haline geldiğini anlatan bu düşük tempolu ve neredeyse diyalogsuz film, Balkanlar'da, terk edilmiş bir çiftlikte yirmi yaşındaki bir askerin güneşin altındaki bitmek tükenmek bilmeyen bekleyişini ve acımasızca ilk cinayetini işleyişini dokunaklı bir üslupla anlatıyor.
Yönetmen Vladimir Perisic, film ve senaryoyla ilgili olarak şöyle diyor; "Savaşta birilerini öldürmüş askerlerin şahitlik raporlarını okuduğumda bu insanların 'canavar' olduğunu düşündüm... Peki ya ben de aynı durumda olsaydım?... Bu askerler canavar değillerse, psikopat, anormal kişiler değil de belli koşullar altında birilerini öldüren sıradan insanlarsa, bu bana dair ne ipucu verecekti?... Filmi bu korku üzerine yapılandırmak istedim"
Savaş ve insan olma halini sorgulayan ve beğeniyle karşılanan filmin konusu ise şöyle:
Sabahın erken saatleri. Bir otobüs bilinmeyen bir yere doğru 7 asker taşımaktadır. Aralarından 20 yaşındaki Dzoni, ayak uydurmakta zorlanan bir acemi askerdir. Balkanlar'da terk edilmiş bir çiftliğe varırlar. Onlardan beklenenin ve misyonlarının ne olduğu etrafındaki gizemden rahatsız olan Dzoni, bunu ortaya çıkarmaya çalışır. Kavurucu sıcağın altındaki uzun bekleyişleri böylece başlar. İçinde bir grup korkuyla bakan adamın olduğu otobüs yanlarına gelir. Bölük komutanı gelenlerin düşman olduğunu söyler. Endişe içinde bekleyen 7 asker, az sonra harekete geçmek zorunda kalacaklarının farkındadırlar.
Nefes: Vatan Sağolsun
"Yeşilçam En İyi Film" ödülü, "Altın Objektif En İyi Film", "Altın Kelebek Yılın Olayı" gibi birçok ödül alan ve toplam 2.429.989 izleyici sayısı ile 2009 yılına damgasını vuran filmlerden biri olan "Nefes: Vatan Sağolsun" 16 Temmuz'da 108 sinemada yeniden vizyona giriyor.
Fida Film - Creavidi Film ortak yapımcılığında hayata geçen; Levent Semerci'nin yönetmenliğini yaptığı ve daha önce 16 Ekim'de vizyona giren "Nefes: Vatan Sağolsun" 2365 metre yükseklikteki Karabal Jandarma Karakolu'nu korumakla görevlendirilen bir yüzbaşı komutasındaki kırk askerin hikayesini anlatıyor.
Filmin konusu şöyle:
Büyük çaplı bir sınır ötesi operasyonun başlamasıyla, telsiz röle istasyonunun bulunduğu Karabal Jandarma Karakolu'nun önemi daha da artmıştır, çünkü operasyona katılan birliklerin haberleşmesi artık bu röle istasyonu ile sağlanacaktır.
Güneydoğu'da Irak sınırına yakın bir ilçedeki Komando Tugayı'nda görevli Yüzbaşı ve emrindeki askerler, tipi ve karla mücadele ederek iki gün süren intikalin ardından karakola ulaşırlar. Karakolda bulunan Jandarma askerleri ile birlikte geçirdikleri günlerde acıyı, sevinci ve hasreti paylaşırlar; karakolu ve telsizi koruma görevlerini yerine getirmek için mücadele ederler.