Türk Gibi Başla Alman Gibi Bitir, "Almancı" sanatçıların röportaj ve işlerinden oluşuyor. Belgesele konuk olan isimlerden bazıları şunlar: Yönetmen Neco Çelik, müzisyenler Muhabbet ve Lady Bitch Ray, oyuncu Tim Seyfi, Aziza A, stand up sanatçısı Fatih Çevikkollu ve opera sanatçısı Güneş Gürler. 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde, 16 Mayıs Perşembe, 16:00'da Pera'da gösterilecek!
Murat Şeker'in belgesel serüveni nasıl başladı?
Aslında daha Mimar Sinan Sinema TV'de okurken ve her dönem gerçekleştirilen atölye çalışmaları yapıyorken başladı. "Pera'dan Beyoğlu'na" ve "Zamanın Saati" isimli iki proje geliştirmiştim arkadaşlarımla. Ve fark ettim ki belgesel yapmak, daha doğrusu araştırmak, incelemek ve öğrenmek bana müthiş bir haz veriyor. Kurgusal drama yani sinema filmi yapmak gibi ideallerim olsa da kendi adıma belgeselciliğin beni nasıl yükselttiğini henüz erken yaşlarımda kavradım. Tamam akıl ve bilgiyi en yüce değer olarak kabul eden birisiydim çocuk yaşlarımdan beri ama ortaya bir belgesel çıkarmak, çıkarabilmek bende yeni ufuklar doğurdu. Bu yüzden de ilk profesyonel işim "Almanya Rüyası" oldu. Yani "2 Süper Film Birden"den 2 yıl önce bir belgesel ile yönetmenliğe soyunmuştum.
Almanya'da yaşayan Türkiye'li sanatçılara ilgi nasıl doğdu?
Dediğim gibi 2003 yılında "Almanya Rüyası" belgeselini yapmak için 6 ay Almanya'da yaşamıştım. Bu benim için hem kendimi hem de Almanya'yı ve orada yaşayan göçmen Türkleri keşfetmek demekti. Pek çok festivalde ve televizyonda gösterilen bu belgeseli tekrar tekrar seyrettikçe orada yaşayan sanatçıların aslında buradakilere göre ne kadar içten ve oldukları gibi durduklarını gözlemledim. Tripler ya da komplekslerle değil işleriyle öne çıkmak istiyorlardı. Ve bu kış Almanya'da bu kez sadece Türk kökenli sanatçılara odaklandığım "Türk gibi başla Alman gibi bitir" belgeselini yapmaya karar verdim. Yani biraz da onların sesi olmak, onları herkesin anlaması için vesile olmak gibi itkilerim oldu. Bence çünkü ne olduğun değil ne yaptığın önemlidir.
Orada yaşayan sanatçıların Türkiye'ye bakışı nasıl? Burada çalışmak isteyenler var mı?
Türkiye çoğu için çocukluk yaşlarında bir tatil beldesi. Ve biraz da anlayamadıkları bir yoğunluk. Ama sanata ilgi duymalarıyla Türk kültürünü keşfetmeleri paralellik gösteriyor. Mesela sanatçılığı konusunda en az Türk kimliği vurgusu yapan Fatih Akın yazarken, Sezen Aksu'dan ilham alıyor. Yani bir çoğu için ilham kaynağı Türkiye. İçlerinde burada hayat kurmak isteyenler de var, korkanlar da. Ama daha çok iki kültür sahibi insanların fiilen de iki toplumda yaşama arzuları olduğunu söyleyebilirim. Biraz ordan biraz burdan.
Murat Şeker Almanya'da dramatik sinema filmi çekmeyi düşünüyor mu?
Evet şu an yeni bir sinema filminin senaryosunu yazıyoruz. Adı "Tek gecelik Aşk- One Night stand, İstanbul". Alman bir kızla bir Türk delikanlısının kanamalı bir aşk hikayesi. Sarhoş kafayla yaşanan korunmasız bir birliktelik ve neticesinde birbirini hiç tanımayan iki insanın hiç hesapta yokken aşk ilişkisine girişmeleri. Drama yoğunluklu bir sinema filmi olacak. İstanbul ve Berlin'de çekimler yapacağız. Bu da demek oluyor ki ben de ilk kez Almanya'da dramatik bir sinema filmi çekmiş olacağım. Neticede ben de bu iki kültür konusunda bilirkişi sayılabilirim ve artık bu birikimlerimi bir senaryoyla ortaya koyabilecek duruma geldim diyebilirim. Niyetim önümüzdeki sonbaharda çekimleree başlamak.
Sizi bugüne kadar en çok etkileyen belgeseller?
Çocukluğumdan beri vahşi doğa belgesellerine hayranım. TRT'nin tek kanallı dünyasının beni en çok heyecanlandıran kısmıydı bu belgeseller. Çocuk dünyamın hayallerinden biriydi, kameramı alıp doğanın gizemini keşfetmek için yollara düşmek. Dolayısıyla da hala beni en çok cezbeden belgeseller bu temada olan filmler. Mesela BBC tarafından hazırlanan "Planet Earth" belgesel serisi bence son on yılın en heyecan verici projesiydi. Kendim daha çok sosyolojik işler üzerine yoğunlaşsam da doğa üzerine belgeseller benim için çok daha değerli. Ama mesela Michael Moore'un muhalif "Fahrenheit 9/11" gibi işlerini de çok beğeniyorum.
Röportaj: Serdar Kökçeoğlu