Cem Yılmaz’ın Türkiye’nin en iyi komedyeni olduğu konusunda herhalde kimsenin şüphesi yoktur. Öte yandan bu gerçek filmlerine dair beklentileri yükseltiyor.
Mesela A.R.O.G. bu anlamda beklentileri tam anlamıyla karşılayamayan bir filmdi. Sıkı espriler vardı filmde, unutulmaz birkaç sahne de vardı; ama işte söz konusu Cem Yılmaz olunca, yetmiyordu.
G.O.R.A. bir ilkti ve senaryo kurgusundaki problemlere rağmen, defalarca izleniyordu. A.R.O.G., öncülündeki esprileri tersine çeviriyor, geçmişe uyarlıyor ve senaryonun gelişimini, sonuçlarını çok önemsemiyordu. Dolayısıyla hem eleştirmenleri hem de izleyiciyi ikiye bölüyordu.
Ve fakat, aynı Cem Yılmaz Var mısın Yok musun’ da adeta döktürdü. Söz konusu program bir yarışma olmasına rağmen, pek çok komedi filminden daha keyifliydi. Yılmaz’ın farklı dillerde konuşması, kutu esprileri ve yarışmacılara takılması unutulmazdı.
Programın sonunda Cem Yılmaz, teklifi kabul ederek minik Elif’in sağlığına kavuşması için 100 bin TL’yi aileye kazandırdı. Aynı zamanda 'artık güldüremiyor' diyenlerin de kalbini yeniden kazanmış oldu.