Beyazperde ve Mynet adına kokteylin başlamasına kısa bir süre kala yağmurdan sırılsıklam olmuş kırmızı halının üzerinde yerimizi aldık. Kokteyl salonuna girdiğimizde sinemacılardan, ünlülerden ve hayranlardan oluşan kalabalık bir grubun erkenden geldiğini gördük.
Öte yandan kameramanların sayısı da diğer filmlerin galasına göre çok fazlaydı. Hatta Şahan'ın salona girmesiyle kameramanlar arasında tehlikeli bir çekme yarışı başladı. Çarpışan insanlar, çarpan kameralar, sandalyeye çıkan fotoğrafçılar derken salonun son konukları da geldi ve izleyici ana salona yerleşti.
Fakat esas problem içerideydi. Belki de salonun kaldırabileceğinin iki katı konuk Recep İvedik 2'yi izlemek için içeri girmişti. Oturmayı başaran şanslıların dışında salonun her yanı izleyicilerle doluydu. Fakat ayakta olduğumuz için "ayak takımının" düşüncelerini daha kolay duyma imkanı bulduk; bir konuk durumu şöyle özetliyordu: "Normalde çok yorulurum ama gülmekten yorgunluğumu da unuttum..."
Giriş konuşmalarında film ekibi, ilk filmin aldığı olumsuz eleştirilere çatmayı da ihmal etmedi. Anti-entelektüellerin filme sahip çıktığına ve sayılarının hiç de az olmadığına dair, hedefi eleştirmenler ve yazarlar olan ilginç bir konuşmaydı bu. Neyse ki film başlayınca yerini keyifli dakikalara bıraktı.
Recep İvedik 2, aynı öncülü gibi. Başrolde ve merkezde yine Recep karakteri var. Ama bu defa onun akıl veren bir ninesi ve hatta reklam şirketinde çalışan bir asistanı/kankası var. Skeçler arka arkaya dizilmiş. Dolu geldi mi salon kahkahayı basıyor. Uzun bir boşluğun ardından ise kımıldamalar başlıyor çünkü karakterlerin ve olayların sürükleyici, çekici çok fazla yanı yok.
Yine de özellikle filmin sonlarında ninenin rol çaldığı yerler hem filmin mizahını güçlendiriyor hem de hüzünlü, tuhaf bir hava katıyor. Biz deriz ki, ilk filmi sevenler bunu da sevecektir; sevmeyenler için ise sadece yeni espriler var, bizden uyarması.
Çıkışta, yakın zamanda yapımcılığını üstlendiği Kadri'nin Götürdüğü Yere Git üzerine Beyazperde'deki tartışmalara katılan Cem Özer ile karşılaştık ve hemen filmi nasıl bulduğunu sorduk: "Çok güldüm, çok güldüm. Zaten bütün salon çok güldü, bir tek ben değil..." diyerek hayranlığını aktardı.
Beyazperde Türk filmleri uzmanı Ali Ercivan'la beraber izledik filmi ve hemen yorumlarını aldık: "İlki sanki daha mı iyiydi? En azından bir hikaye vardı, burada iyice skeç skeç ilerliyor. Aslında komik, ama iyi bir espriye rastlamadığın yerlerde ise sıkıcı. Şimdilik bu kadar, devamı yazıda..."
Çıkışta filmi izlemeye gelen bir grup üniversite öğrencisi ile karşılaştık, Recep İvedik fanı oldukları belliydi, hemen ses kayıt cihazını uzattık:
Gökhan Aydın (öğrenci): Pek komik değildi, ilki daha komikti. Beni pek açmadı...
Okan Türkmen (öğrenci): Bana göre ilkinden daha komikti. Çok eğlendim, herhangi bir espri ayırmak zor.
Beyazperde