14.Gezici Festival beklenen yolculuğuna Kars'ta başladı. Bu sene Beyazperde'den Serdar Kökçeoğlu'nun takip ettiği festival'in Açılış Filmi, Yeşim Ustaoğlu'nun ödüllü Pandora'nın Kutusu isimli yeni çalışmasıydı. Gösterim öncesi filmin yönetmeni, yapımcısı ve oyuncuları festival konuklarının ve Kars halkının karşısına çıktı. Keyifli bir açılış konuşmasının ardından Ustaoğlu'nun yeni filmi izlendi.
Pandora'nın Kutusu bir ailenin farklı üyelerinin yolculuklarını anlatıyor. Bu zorunlu yolculuk kentin farklı köşelerinde kendi problemleri ile boğuşan karakterleri yolun dışına çıkarıyor. Ve fakat annelerini arayan üç kardeş için yolculuk birbirlerini daha iyi tanıyacakları ve anlayacakları bir iyileşme süreciyle sonuçlanmıyor.
Yeniden hayatlarına dahil olan yaşlı annenin varlığıyla her biri kendi gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalıyor. Akla Paris-Texas'ın uyumsuz yol adamı Travis'i getiren bu "punk büyükanne" alzheimer kaynaklı çocuksu soruları arasına gerçekleri koymayı başarıyor.
Pandora'nın Kutu'sunda tüm yetişkinler kendi varoluşsal, cinsel veya diğer problemleri ile meşgulken, en çarpıcı ve anlamlı ilişki evinden kopuk oğlu ile yeniden çocukluğuna dönen anneannesi arasında gerçekleşiyor. Bu iki uyumsuz, itaatsiz, "problem çocuk" diğer karakterlerden daha cesur çıkıyorlar.
Yeşim Ustaoğlu Savage Ailesi'ni andıran bir hikaye ile şehirli insanın kalabalık yalnızlığını ve ona uyum sağlayamayan veya sağlamak istemeyenlerin çatışmasını, az diyalogla, az ışıkla etkileyici bir şekilde sergiliyor. Bu önemli yönetmenin daha fazla film yapması gerekiyor.
Günün Filmi ise sahte belgeseller bölümünün politik ayağını temsil eden Ceza Parkı. Son derece gerçekçi, anlamlı ve bu özellikleriyle sahteliğini, kurmacalığını kırıyor. 70'lerin politik iklimini ortaya koyan bu distopik film, savaş karşıtı özgürlükçülerle sistem arasında hassas çatışmayı sergiliyor.
Kars Şehir Sineması'nda, 14:15'te gösterilecek.