Beyazperde Londra temsilcisi kısa filmci Can Evrenol Beyazperde için festivalleri takip ediyor, yeni filmlerin ekipleriyle söyleşiler yapıyor...
Film4 FrightFest 2008’in bu sene en ses getiren filmi İngiliz yerli yapımı mikro-bütçeli Mum and Dad oldu. Festivalcilerin oylarıyla en beğenilen ikinci film seçilen Mum and Dad, birçok dev ismi ve dev bütçeli yapımı kıskandıracak bir ilgiyle karşılandı. Filmin mikro-bütçesi 100.000GBP. Bir sinema filmi için olabilecek en düşük bütçelerden biri, hele bir korku filmi festivalini kasıp kavuran bir film için! Mum and Dad, Londra’da Heathrow havaalanının çevresinde yaşayan yamyam bir aileyi anlatıyor.
Heathrow’dan yakaladıkları yalnız çocukları evlerinde hapsedip, ’aile’lerinin bir parçası olmaya zorlayan ve aile kurallarına uymadıkları takdirde çeşitli işkencelerle onları cezalandıran, hatta işi yamyamlığa kadar götüren 'işlevsiz' bir aile. Filmin cinsel sapkınlık ve içerdiği vahşet öğelerinin yanında yer yer tadını kaçırmadan esprili bir atmosferi de olduğunu söyleyelim. Ne de olsa İngiliz filmi. Öyle Frontiers gibi yeni dönem Fransız vahşet filmleri kadar sert değil. Zaten hem bütçesi hem konusu icabıyla biraz fazla abartılı ve karikatürize karakterlerden oluştuğu için, filmin izleyici üzerinde hafif esprili bir etki yaratması kaçınılmaz oluyor.
Özünü Texas Chainsaw Massacre’a borçlu olan Mum and Dad’in tamamı dijital kamerayla 18 gün içinde çekilmiş. Film hem yönetmen Steven Sheil’in hem de yapımcı Lisa Trnovski’nin ilk uzun metraj filmi. Yapımcı Lisa Trnovksi’nin filmin başarısındaki payı büyük. Film, şok edici konusu ve baba karakterinin etkileyici oyunculuğuyla ön plana çıksa da, aslında filmin en başarılı öğesi yapımcılığı.
Frightfest’i takip eden haftasonu Lisa Trnovski’yle 15 dakika buluşup Beyazperde için kısa bir röportaj yapma fırsatım oldu. Oldukça hoş, minyon, güleryüzlü ve son derece ciddi bir kadın kendisi. Korku filmi hayranı olmaması ve hukuk mezunu olması, onun bu sapkın ve vahşet dolu ilk filmindeki başarısını daha da enteresan kılıyor. Yapımcılık ve sinema endüstrisi ile ilgilenenler için Trnovski’nin kariyerindeki bu başlangıç oldukça enteresan ve önemli bir örnek.
İskoçya vatandaşı olan ve son 8 senedir Londra'da yaşayan Lisa Trnovski’e yapımcılığa nasıl bulaştığını sorduğumda İtalya’da hukuk okurken para kazanmak icin PA (yapımcı asistanlık) yapmaya başladığını anlatıyor. Asistanlık, yönetici yapımcılık derken kendisini reklam sektöründe bulmuş. 2000-2006 seneleri arasında Londra’da birçok başarılı reklam filmi yapımcılığına imza attıktan sonra 2006’da ilk defa bir kısa film yapımcılığı üstlenmiş ve sonrasında ilk uzun metraj filmininin hayallerini kurmaya başlamış. Tam bu sırada Mum and Dad projesinin senaryosunu okuyup cok etkilenmiş. Hikayenin içeriğinden çok, senaryonun anlatımının kendisini bu projeye çektiğini söylüyor.
Mum and Dad’in bütçesinin hikayesi enteresan. ’Film London’ ajansının ’Microwave Scheme’ adı altında bir projesi var. Türk sinema endüstrisi için de örnek alınıp çok güzel sonuçlar doğurabilecek bir durum. Başvurular icinden 8 tane uzun metraj film projesi seçiliyor ve bu 8 proje 2 aylık bir sinema okuluna tabi tutuluyor. Filmin toplam bütçesi 100.000GBP'u geçmeyecek şekilde yapımcılar ve yönetmenler filmlerini her şeyiyle 2 ay boyunca planlıyorlar ve jüriye sunuyorlar. Bu 2 ay sonunda 8 film içinden 2 film seçiliyor ve bu 2 filme de 50.000’şer GBP veriliyor. Seçilmeyen filmler bile son derece yüksek derecede bir planlama evresinden geçtigi için, sponsor bulmak dışında tamamen yapıma hazır oluyorlar ve bu planlamayla sponsor bulmaları da bir hayli kolaylaşmış oluyor.
İşte bu programın 2 galibinden biri olan Mum and Dad, oldukça başarılı bir festival serüveninden sonra (Edinburgh Festivali, Frightfest, German Fantastic Film Festival ve Barcelona Sitges), 25 Aralık'ta İngiltere'de vizyona giriyor.
Dünya sinemasını çok iyi tanımadığını söyleyen, ancak en yakın zamanda Mum and Dad ile birlikte Türk seyircisiyle buluşmaktan sevinç duyacağını belirten Lisa Trnovski'ye bize vakit ayırdığı için çok teşekkür ediyoruz. Hem bir yapımcılık dersi, hem de oldukça şok edici ve cesur bir hikaye olan Mum and Dad'in Türk seyircisiyle buluşmasını merakla bekliyoruz.