Aslında kovboylar ve kızılderililer beyazperdeden hiçbir zaman tam anlamıyla uzaklaşmadı. Fakat seksenli yıllarda başka sinema türlerinin Hollywood’u ele geçirmesiyle kahramanların, kalleşlerin, yerlilerin klasik hikayelerine ilgi azaldı. Bu arada doksanlarda az ama öz film üretildiğini de hatırlatalım. 2000’lerde ise türe dönüş başladı gibi.
Disney’in The Lone Rangers projesi büyük stüdyoların yeniden vahşi batıya ilgi duymaya başladığının bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Biz de bu dönüşü bahane ederek sinema tarihinin en çok sevilen western filmlerine yakından bakalım istedik. Eklemek veya çıkartmak istedikleriniz var mı? Yorum sizin.
1. Stagecoach (Posta Arabası)
John Ford ve John Wayne’i buluşturan 1939 yapımı film türün gerçek bir klasiği. Orson Welles, Yurttaş Kane’i çekerken bu filmi tam 40 kez ders gibi izlemişti.
2. The Wild Bunch (Vahşi Belde)
Erkek dünyasının (ve sinemasının) en sert ve usta ismi Sam Peckinpah’ın 1969 yılında çektiği film, içerdiği yoğun şiddete rağmen gerçek bir başyapıt olarak kabul ediliyor. Peckinpah’ın sinemasal denemeleri unutulmaz.
3. Unforgiven (Affedilmeyen)
Clint Eastwood çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak için yıllar sonra eline silah alıyor ve düzenin tekerine çomak sokuyor. Western türünün son başyapıtı, üstelik İtalyan da değil.
4. High Noon (Kahraman Şerif)
Western türünün en popüler örneği. Sinema okullarında western örneği olarak en fazla gösterilen film.
5. The Searchers (Çöl Aslanı)
John Wayne’in kızılderililer tarafından kaçırılan yeğenini bulmak için gerçekleştirdiği ve uzun yıllar süren yolculuk bugün bile çok tartışılıyor. Finalindeki sürpriz çatışma dönemine rağmen son derece hayati sorular soruyor.
6. Butch Cassidy and the Sundance Kid
Türün gerçek bir klasiği daha. Hikaye yapısı ve temaları kendisinden sonra gelen sayısız filme örnek oldu.
7. Once Upon a Time in the West (Bir Zamanlar Batıda)
Sergio Leone’nin Spaghetti Western başyapıtı bu türü İtalyanların da çok iyi yaptığını ve hatta daha bile iyi yaptığını kanıtlar nitelikte. Leone iyi ve kötü arasındaki ayrımı ve hatta uzun konuşmaları kaldırıyor. Silahlar ve gözler konuşuyor!
8. Dances with Wolves (Kurtlarla Dans)
Kevin Costner’ın bu türü çok sevdiğinden kimsenin şüphesi yok artık.
9. Rio Bravo
Howard Hawks’ın başyapıtı John Carpenter’ın Assault on Precinct 13 projesine ilham verdi. Carpenter’ın da ilham verdikleri düşünülürse, filmin etkisi daha iyi ortaya çıkar.
10. The Cowboys
John Wayne bir grup çocukla birlikte vahşi batının bir ucundan bir ucuna yolculuğa çıkıyor. Belki de en sert ve hüzünlü 'büyüme' hikayesi.
11. The Assassination of Jesse James (Korkak Robert Ford'un Jesse James Suikastı)
Sanat sineması ile televizyon filmleri arasında, sessiz, ağırbaşlı bir başyapıt. Kesinlikle klasik bir western değil. Belki western bile değil. O nedenle 11. sırada.
Beyazperde Haber