Marvel'ın dördüncü solo Thor filmi olan "Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü", tüm mitolojik tanrıları yok etmeye and içen Tanrı Kasabı Gorr'a (Gorr the God Butcher) karşı zorlu bir mücadeleye girişen Thor'un hikayesini konu ediyor. Thor, macera dolu hayatını ardında bırakarak, bu zamana kadar çıktığı yolculuklardan farklı olarak iç huzur yolculuğuna çıkar. Ancak onun huzurlu geçen emekliliği, Gorr the God Butcher olarak bilinen katilin ortaya çıkmasıyla kesintiye uğrar. Tanrıların yok edilmesini isteyen Gorr ile zorlu bir mücadeleye girişen Thor, bu süreçte Kral Valkyrie, Korg ve eski kız arkadaşı Jane Foster'ın yardımına başvurur...
Taika Waititi'nin yönettiği filmde, Chris Hemsworth bir kez daha Thor rolünü yinelerken, üçüncü filmde olmayan Natalie Portman da geri dönüyor. ayrıca bu macerada ekibe Christian Bale ve Russel Crowe da katılıyorlar.
Beyazperde Eleştirisi
Thor: Love and Thunder’a Thor’un kendini gerçekleştirme yolundaki uzun yolculuğu olarak bakarsak; başarılı diyebiliriz ama detayları kurcalarsak yani karakterler arasındaki kimyaya bakarsak bocalayan bir hikaye görüyoruz. Film Marvel evreninin ilk romantik komedisi bile olabilir ve bu anlamda baktığımızda kendi içindeki mecazi atmosferle iyi oynuyor. Ama bir yandan da daha kapsamlı bir Marvel evreni hikayesini ilerletme konusunda biraz beceriksiz duruyor...