Rade Šerbedžija, Milcho Manchevski, Lazar Ristovski, Ediz Hun ve Igor Galo’nun yer aldığı Balkan Panorama Film Festivali’nin Danışma Kurulu üyeliğine, Macaristan’a ilk Oscar’ı kazandıran, dünyaca ünlü yönetmen ve senarist István Szabó seçildi. Festivalin kurucusu ve direktörü Sali Saliji – Sallini, “Büyük bir onur ve festival için son derece gurur verici… Festivalin geleceği için ise çok önemli bir gelişme” olarak nitelendirdi.
István Szabó, 1938’de Budapeşte’de doğdu. 1956’da Budapeşte Tiyatro ve Sinema Akademisi’nde öğrenime başladı ve 1961’de film yönetmenliği diplomasını aldı. Diploma çalışması olan ilk kısa filmi dünyanın çeşitli ülkelerinde gösterildi. İlk dönemlerinde Szabo kendi deneyimini sanatsal görüntülere aktarmayı seçti. Çevresinde olup biten her şeyi algıladı; gözlemler yaparak çağdaş insanın gerçeğini, bakış açısını, çabalarını ve isteklerini anlamaya çalıştı. Kariyerlerinin başlangıcındaki genç mühendisler, ergenliğin eşiğindeki bir genç adamın kişisel hedefleri, iki insanın Macar tarihinin çeyrek asrı boyunca değişen ilişkileri, eski bir apartmanda birlikte yaşayan insanların düş ve anıları, çağdaşlarıyla alegorik bir benzerlik taşıyan sıradan bir kent tramvayının “öyküsü”, savaş atmosferi içinde tümüyle farklı bir çiftin aşk ve uyumsuzlukları, yeni yeni boy göstermeye başlayan Alman faşizminin önce yeteneklerini ortaya koymasına izin verip sonra da baskı altına aldığı genç bir aktörün karakter irdelemesi gibi temaları işledi. Tüm bu filmler tarihsel gerçeği sorgulayan bir iç hesaplaşma ile doğrudan ilişkilidir.
Szabó’nun filmlerindeki görüntüler, şiirsellik, düş gibi kavramlar, basit halkın küçük dram, huzursuzluk, başarı, aşk, zevk, gerilim ve çoşkuları, ve Macaristan’ın savaş sonrası acılarının ayrıntılı anlatımını içermektedir. Istvan Szabo, konu ve senaryonun en az yönetim kadar önemli olduğu kendine özgü “auteur” filmleri gerçekleştirdi. Filmlerinin kahramanları salt insanlar değil, aynı zamanda kentler, yollar, evler ve parklardır. Bir de yönetmenin yaşadığı kent ve insanların kaderlerinin kesiştiği nokta olan Budapeşte. Szabó’nun yaratıcı gözünde kentler uyanır, yükselir, savaşın acılarıyla yaralanır ve kahramanlarıyla yaşarlar.
1981 yılında çektiği Mephisto diğer ödüllerin yanı sıra, Cannes Film Festivali’nde En İyi Senaryo ve Oscar ödülünü kazandı. 1996 yılında çektiği ‘The Hundred Years of Cinema’ adlı belgesel filmyle ise Pulitzer ödülünü de kazandı. Sinematogarfisinde yaklaşık 50 ödülü ve 20’yi aşkın ödül adaylığı bulunan yönetmen küşküsüz ki Avrupa’nın yaşayan en önemli yönetmenleri arasında yer almaktadır. Oscar ödülünü kazanan Mephisto adlı filmi ise sinema tarihinin başyapıtları arasında yer almaktadır.